İSA KARATEPE
Ay Düşer Giden Eskisinin Yerine
Sonuçta hayat bize her gün kendimizden sorular soruyor ve biz bunları kimi zaman işitmeden geçip gidiyoruz.
Dertler ay sonunda bitiyor mu, sevgi ne kadar direniyor gözlerimde?
Yazılarım eskiyor mu buruşuk kâğıtlarda?
Aldıklarımı verdim mi kaç zaman sonra? Hangi dostlarla yolları ayırdım, kimlere kucak açtım?
Kurtulup sıyrılamadığım hatalarım kaldı mı geriye, güzelliklere dair neler aldım bu aydan geriye, neler verdim?
Kendime sakladığım sırlarımı eski sandığıma sakladım mı? Hayatın ayarını tutturabiliyor muyum yaşadıklarımla? Eskisi gibi gülümseyebiliyor muyum? Yoksa tebessümlerime bir köşede hüzün mü biçiyorum?
Ayrıldım mı yoksa sevdiğimden, artık beni aramıyor mu kaç zamandır? Ben inadına yine arıyor muyum?
En son kaç gece uyumadım bu ay içinde, kaç gün uyudum, ruhuma neler kazandırdım?
Kimlere iyilik yaptım, kimin yüzünü güldürdüm acaba?
Kendime zarar verdim mi, yanlış kararlarımdan dönebildim mi ya da doğru olan neler yaptım?
Üçüncü şahısları sokmadan, kendi işimi kendim yaptım mı?
Hangi kitabı okudum bu ay, kaç dergi okudum, kendimi ödüllendirdim mi? Neler aldım kendime?
Sordukça soruyorum bulduğum cevaplarıma. Bir ay, yaşadıklarıma karşılık verdiğim zaman; bir sevgiye sığar, ama bir ayrılığa sığmaz.
Sonuçta hayat bize her gün kendimizden sorular soruyor ve biz bunları kimi zaman işitmeden geçip gidiyoruz.
Durup bir köşede, yeni aya başlamadan kendimizi dinliyor muyuz?
Ruhumuz vücudumuz ve yürek şuurumuzla hiç konuşuyor muyuz?