Asanatlar "şiirden sinemaya" 
Yönetmen Ahmet Karaman'ın
Baba Nerdesin Kayboldum
Filmi Sinemalarda
Yönetmen Ahmet Karaman'ın senaryosunu da yazdığı Baba Nerdesin Kayboldum filmi 7 Eylül Cuma gününden (bugünden) itibaren sinemalarda.
Aşk-ı Memnu dizisinin Beşir'i olarak tanıdığımız Baran Akbulut’un başrolünü üstlendiği filmin kadrosunda güzel oyuncu Yıldız Çağrı Atiksoy, Yiğit Kirazcı, “Tabula Rosa” filminde kendini gösteren Bestemsu Özdemir, Tomris Çetinel ve Murat Göksu da yer alıyor.Görüntü yönetmenliğini Cem Geneşke’nin, sanat yönetmenliğini Nilüfer Evingen’in yaptığı filmin müziklerinde Cem Kısmet, kurgusunda Aziz İmamoğlu imzası var.
Senaryosu da Ahmet Karaman’a ait olan dram türündeki film, babasının ölümünün ardından hayata ve aşka yeni bir perspektiften yaklaşmaya çalışan bir gencin yaşadıklarını anlatıyor. Film Hakkında
Filmin yönetmeni ve senaristi Ahmet Karaman film hakkında şunları söylüyor:
‘Eve Dönüş’lerin ilk saklanan anlamı kaçıştır, başka bir ifadeyle, sizi tehdit eden tehlikeden uzaklaşmadır. Dönülen yer çoğu kez doğduğunuz, büyüdüğünüz yerdir. Bu, bir köy olur, kasaba ya da şehrin bir mahallesi.. Burada insanların ‘öyleymiş gibi’ yaşamaya devam ettiklerini görürsünüz. 
Uzun zaman önce terk ettiğiniz yere döndüğünüzde, pek fazla bir şey değişmemiştir. Devinimi fazla hissetmezsiniz. İnsanlar var olan erk ve statülerini korumak için, en etkili yolu kullanmaya devam ederler; bu da nedir? “Yalan”dır.. Baba Nerdesin Kayboldum’u yazarken yarattığım karakterlerin, kendi gerçekliklerini toplumun kabul edeceği, onaylayacağı bir şekle dönüştürmesi kaçınılmazdı. Onlar da bu yolu seçti; yeni bir hakikat yaratmak. Çevresindeki herkes aynı yolu izliyordu. Her şeyin de iyi gittiği söylenebilirdi, günahlar yalanlar eklenerek sevaba dönüştürülürdü. Gerçeği yalanlarla yoğurup, yeni bir şeye dönüştürmeye çalışırken, tesadüflerin olma olasılığını artıyorsunuz farkında olmadan. Bu tesadüfler de o kurulan uzun iskelenin yıkılmasına sebep olacaktı. Şehrin içinde görünmeyen, dar bir çemberin içinde rollerini oynayan her sınıftan, kimlikten, cinsiyetten oluşan insanların, içlerinde yarattığı gerçekliği, dışa aktarırlarken, her şeyin yolunda gitmesi gerekiyordu ancak hiçbir şey göründüğü gibi değildi. İşte bu düzlemde, seyircinin Aşkın’ın annesini, kız kardeşini, Ali ve Oya’yı izlerken kendi hakikatlerini sorgulayıp yanıtlarını bulabileceği bir film olacak diye hayal ettim.
Filmin Konusu
Aşkın yıllardır sinema sektöründe çalışan bir adamdır. Ancak bir türlü hayal ettiği yerlere gelememiş ve olmak istediği kişi olamamıştır. Hayal kırıklığı içinde yaşayan Aşkın'a bir kötü haber de memleketten gelir. Babası vefat etmiştir. Aşkın, babasının ölümünün ardından memleketine geri döner. Aşkın bir yandan babasının ölümünün acısını çekerken bir yandan da yıllar önce reddettiği hayatına geri dönmesinin yıkımını yaşar. Kendisine sürekli yeni bir yer arayan Aşkın; ailesi, yakın arkadaşı Ali ve onu değiştirmeyi kendisine görev edinmiş Oya arasında yeni bir hayat kurmaya çalışır. Aşkın, değiştirmek istediği bu dünyada düşlediği hayatı kurabilecek midir?
