İSMAİL OKUTAN
İçime Yağdı Kar Taneleri
Kar yağdı üstüme bu gün. Kalbim büyülendi bir anda. Duygularımı besleyip hayallerimi büyüttü. Lapa lapa yağan kar, toprağı kaplayıp ısıtırken yüreğime de beyaz sevgiler doldurdu. Toprağı besleyen, tohumu yeşerten, duyguları doğuran yegâne şey kardır aslında. Ve işte içinde derin beyaz sevinçler taşıyarak yalnızlığımı yalın bir biçimde gideriyordu.
Kar taneleri yeryüzüne inip elimden aldılar toprağı. Şarkılar mırıldanıp etrafı bilmem kaç yıllık kâbustan uyandırdılar. Kar yağarken baktım çocukların içine neşe ve gülücükler yağıyordu. Baktım camlarda ırmaklar yağıyordu. Baktım yüreklere sevinç akıyordu. Baktım yeryüzüne bembeyaz bir rüya iniyordu. Kar yağarken içime ne olduğunu tam anlayamadığım yumuşak bir doku indi. Yanaklarıma değdi, tenime yapıştı ama tanımlanamayan bir duygu ya da bir doku görünüyordu. Beyaz, tanımsız duygular sarmıştı her tarafı. Kar taneleri sadece yeryüzünü ve benim duygularımı değil insanın beynini ve ruhunu da temizlediler bu gün.
Pamuk şekerine benzetirim hep kar tanelerini. Hem zaten çocuklar kar tanelerini görünce ne kadar seviniyorlarsa pamuk şekerlerini görünce de o kadar sevindiler. Pamuk şekerleri de kar taneleri gibi hayatın içinde çok sık yer almazlar. O yüzden de ortaya çıktıklarında çocukların içinde sevinç kaynağı oldular. Kar taneleri gökten yere doğru koşarak inerken önceden sevinci çocukların yüreğine doğru gönderdiler. Sevinç deposu olup yeryüzünü her türlü kötülükten, çirkinlikten ve mikroplardan arındırdılar. Sevincin ve güzelliğin simgesi olan beyazı yeryüzüne indirerek hüznün ve matemin simgesi olan siyahın üzerini kapattılar. Kar tanelerinden başka hiçbir şey yeryüzündeki mikropları öldürüp havayı temizleyemez. Ah bir de insanların içindeki mikropları, kötü duyguları öldürüp temizleyebilseydi, ne güzel olurdu.
Kar taneleri yeryüzüne ulaştıktan bir süre sonra eriseler de yüreğimde yer edindiler. Hani pamuk şekerleri midemizde erise de içimize tatlı bir tat bırakırlar ya! Kar taneleri de öyle işte. İçimde bir sevinç yumağı oluşturup başımı kendi yerleri olan göğe erdirirdiler. Hani pamuk şekerleri daha çok çocukların ilgisini çeker ya, kar taneleri de aynen öyle; çocuklar için indiler yeryüzüne. Farklı duygular ve tatlar getirdiler çocukların yanına. Kardan adamlar çocuklara bu tatları ve bu duyguları dağıttıktan sonra; görevini yerine getirdikten sonra eriyip gittiler. Kar erimezse hayat donup kalır. İçinde sevgi oranı çok yüksek olduğundan hayatı dondurup işlemez hale getirir. O yüzden kar aslında çocuklar için eriyip gider. Toprağın içine girip ilkbaharda farklı bir renkle yeniden çıkar yeryüzüne.
Kar taneleri ağı ağır inerken yeryüzüne, çirkin ve kötü olan şeyleri kovdular çocukların etrafından. Kar tanelerinin yağması öyle basit bir olay değildir aslında. Çok zarif aynı zamanda karmaşık bir olaydır. O yüzden uçak seferleri iptal olur, arabalar durur, yollar kapanır. Okullar tatil olur. Koyunlar, kuzular dışarıya çıkamaz olur. Hayvanlar inlerine, yuvalarına çekilir, ırmaklar bile donup akmaz olur. Karla birlikte kartopu savaşları başladığı için dünyadaki kanlı savaşlar durmuştur artık. Bugün de öyle oldu işte; o yüzden çocuklar doyasıya oynayıp oyunu hiç bırakmak istemediler. Romantizme konu olup masallara girdiler.
Lapa lapa yağan kar hiç kimseye anlatılamayan, insanın hep kendi içinde, kendine anlattığı masalları ifşa edip anlattı herkese. Kar tanelerinin rengi beyaz olsa da aslında çocukların içindeki duyguların rengi ile boyanarak indiler yeryüzüne. O yüzden bembeyaz ve tertemizdiler. İçinde hiçbir kötülük, hiçbir çirkinlik, hiçbir art niyet, hiçbir kin ve düşmanlık duygusu yoktu. Sonsuza doğru götürüp kısa bir süreliğine de olsa her tarafı, her şeyi beyaz, temiz ve güzel yaptılar.
Kar taneleri kısa bir dönem de olsa idealizmi yaşattılar bana. Kar taneleri sayesinde hayatta ideal ve gerçek olan bazı şeyler yaşama şansı buldular benim içimde. Kısa bir süreliğine de olsa savaşlar durup barış yeryüzüne hâkim oldu. Çocuklar kartopu oynamaya başlayınca yeryüzündeki gerçek savaşlar, gerçek kavgalar, anlaşmazlıklar durdu, onun yerine adeta sakin, temiz ve beyaz bir dünya kuruldu. Bu dünya; çocukluk duygularını, safiyetini, tazelik ve masumiyetini tüm ihtişamıyla kara dünyaya indirip hâkimiyeti ele geçiren kar taneleri sayesinde büyüklerin kirli ve sinsi planlarından kurtuldu. Kış mevsimde inseler de aslında duygu baharı getirdiler yeryüzüne.
Ansızın bastıran kar fırtınası, bir sevgi fırtınasına neden olup yeryüzünün hâkimiyetini ele geçirdi, ne güzel bir duyguydu bu. Bütün savaşları durdu. Bütün çocukları sevindiler. Bütün kara duyguların üstünü kapatıldı. Her tarafı tek tüze beyazla kapladı. Mutluluğa özgür bir hayat sunuldu. Yeryüzünde bundan daha güzel, daha anlamlı, daha sevinç dolu bir tabiat olayı belki de gerçekleşmemişti. Kar üstünde kayan çocuklar hayallerinin içinde yolculuk yaparak sonsuzluk duygusuna eriştiler.