OSMAN EROĞLU
Ah Gözlerinin Kahvesinden
Ruhumun gök ertesi
İnleyip durur sevda senin geçtiğin yolda
Usandırır sonunda yapyalnız ellerimin
Kalbimin titremesi
Ruhumun gök ertesi
Bir avuç gülüşüne benim bütün hasretim
Suskunluğa sığınmaz benim kelimelerim
Şarkım dilime sığmaz
Ruhumun gök ertesi günlerinde birikir
Özlemlerim şiirim
Sessizliğim birikir
Herkes bunu sebepsiz boşuna bir dert sanır
Yaralanmış kalbimin ortasına çizilen sınır olur ellerin
Her yanım gözlerinin buğusunda ıslanır
Elife durdum ben en çok incinen her bir dalın yaralı gövdesinde
Ah şehrin kalabalık günahkâr çiçeklerinden arındıran nefesin
Ah bir bilsen neler saklı ruhumun gök ertesinde
Ah çağıldayan bir şarkı ruhumun her bir yerinde sesin
Bilmezdim çile bellediğim yolumun hakikate çıktığını
Şimdi hakikat kadar sonsuz bir aşk birikiyor yüreğimde
Martılar birikiyor kırılgan güzel kuşlar
Elbet bir gün konarlar saçlarının her bir teline
İçimdeki bu yakıcı rüzgârı ben o kuşlardan çaldım
Bu rüzgârla düştüm ben sana gelen yollara
Bu rüzgârla doldum ben ve Sema'ya açıldım
Kırılgan martıların kırık kanatlarıyla
Maviyi müjdeleyen gözlerinin yağmuru
Senin yüzünde gördüm bütün güzellikleri
Sonsuzluğa erişmez benim kırık soluğum
Kahve gözlerinde ah kaybolduğumdan beri
Gözlerinden çiseliyor bu şehrin yağmurları
Yağmurlar gözlerinden çiseliyor yüzüme
Bu yağmurla yıkıldı yüreğimin surları
Bakışından aşkın sesinden
Ah gözlerinin kahvesinden…