İSMAİL OKUTAN
Ah Şu İhanet
Sırtıma saplandı paslı bir bıçak
Yüreğimi dağladı kızgın bir demir
Boğazıma tıkanıp kaldı taşlı bir lokma
Bedenimi hantallaştıran tonlarca ağırlık
Ruhumu yabancılaştıran asık suratlı bir tanıdık
Kalbimi hoplatan derbeder bir darbedir artık
Bir künye yapıştı ki göğsüme ah
Fünyesi çekilmek üzere olan bombaydı
Gökten gönderilmiş gibi ah ne yamandı
Senin varlığın bana armağandı
Aşkın yolu sevgi ile değil ıstırapla ıslanır
Yağmur ile çamur ile karılır toprağı
Fazla vakit yoktur şah damardan varılır
En çok aşka yapılır ihanet
Ah, hiçbir yere sığmadı ruhum, içimde hiçbir yere
Ağır bir hüzün ağacı aldı beni kollarına
Eyvah göklere yükseliyor içimdeki bütün beyaz bulutlar
Dağılır elbette bir gün kara bulutlar
Çil çil dağılır kubur fareleri bir gün
Bir gün biter dağ gibi biriken buhran