Danial Ajdari
İlk Albümünü
Türkiye'de Çıkaracak
İranlı müzisyen Danial Ajdari,"İlk albümümü burada çıkaracağım. İstanbul'da müzik her yerde aktif. Müzisyenler de aktif. Ayrıca burada çok iyi aranjörler de var. Kendi eserlerimi, tarzımı buradaki sanatçılarla paylaşmak istiyorum." dedi.
Ajdari, imkânların daha elverişli olması sebebiyle Türkiye'ye yerleşerek çalışmalarına İstanbul'da devam eden çok sayıdaki İranlı sanatçıdan biri. Ajdari, ilk albümünü Türkiye'de müzikseverlerin beğenisine sunmak istediğini dile getirdi.
Danial Ajdari, çocukken evlerinde müziğin çokça dinlendiğini belirtti. Profesyonel müzik hayatına 16 yaşındayken tesadüfen tanıştığı kemançeyle adım attığını söyledi.
Ağabeyinin de müzisyen olduğuna işaret eden Ajdari, "Kendi gruplarında ağabeyimin bir arkadaşı kemançe çalıyordu. Onun ABD'ye gideceğini söyleyerek, yerine benim gruba katılmamı, çalmamı istediler. Böylelikle kemançeye başladım. İki yılda tüm metotları ve seviyeleri öğrendim. İki yıl sonra da grup olarak birçok festivale ve konsere katıldık." dedi.
"Kendi eserlerimi, tarzımı buradaki sanatçılarla paylaşmak istiyorum"
Dört yıl müzik eğitimi aldığına işaret eden İranlı müzisyen, "Eğitimimden sonra bir müzik festivalinde yarışmaya katıldım ve birinci oldum. Daha sonra da bir müzik grubuyla İran'ın yanı sıra Katar, Umman ve Türkiye'de konserler verdik." dedi.
Müzisyen Ajdari, Türkiye'de kanun virtüözü, bestekar Göksel Baktagir'le tanıştığının altını çizerek, birlikte konserler verdiklerini söyledi.
Kendisinin de İran'da müzik eğitimi verdiğini ve bu anlamda birçok öğrenci yetiştirdiğini söyleyen Ajdari, "İran'da ağabeyimle beraber eğitmenliğini üstlendiğimiz bir müzik okulumuz var. Şu anda müzikal metotlar üzerine çalışıyorum. Bu anlamda akademik olarak müzik öğrencilerine hazırladığım, kemançe enstrümanına ilişkin 3 ciltlik bir kitabım var. Yaklaşık 100 besteme de bu kitapta yer verdim ve kitabımı da albüm gibi Türkçe olarak Türkiye'de yayınlamak istiyorum." dedi.
"Hissiyatımı dinleyicilere aktarmaya çalışıyorum"
Geleneksel İran müziğiyle Türk müziğindeki makamların çok fazla benzerlikler taşıdığına işaret eden müzisyen, şunları anlattı:
"İran'da biz bir makama 'şur' denilirken, Türkler 'kürdi' diyor, aslında ikisi aynı makam. Fakat komalarda (yarımses) bazen farklılık gösterebiliyorlar. Türkiye'de hicaz, rast ya da kürdi makamı var. Bizim İran müziğinde ise şur, segah, çehargah, mahar, humayun makamları var. Bu makamlara sazımla farklı bir yorum katarak, kendi hissiyatımı dinleyicilere aktarmaya çalışıyorum. Tüm kültürlerin müzik melodilerini kendimce yorumlayarak enstrümantal eserler hazırlıyorum."
Ajdari, Azerbaycan, İran ve Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde çalınan bir tür yaylı telli çalgı olan kemançenin yanı sıra saz ailesinin bir üyesi olan setar enstrümanını da dünyaya tanıtmayı ve yaygınlaşmasını sağlamayı amaçladığını söyledi.