AKIŞ

Adını Gizli Tut

MEHMET TAŞTAN Adını Gizli Tut   Çıkalım suların kerevetine, Sen murat nehrine çağla içimde; Saçının telini bez niyetine, Dilek ağacına bağla içimde.   Uğurlu doğarmış, hilal ilk gece, Bak da bir dilek tut, sen de gönlünce, …

Devamı...

Bayramlık Sabahlara Eren Çocukluk

İLKNUR İŞCAN KAYA Bayramlık Sabahlara Eren Çocukluk   Bayram müjdeleyicisiydi mutluluğun. Annelerimizin özene bezene; tokasıyla, kemeriyle takım diktiği elbiselerimiz; gıcır gıcır ayakkabılarımız elimizde, geceyi sabah etmekti. Ve yine annelerimizin, insanları kısım kısım ayırmayan tarağı değerdi saçlarımıza. …

Devamı...

İçimize Düşen Gölgeler

SELAHATTİN YILDIZ İçimize Düşen Gölgeler   Pencereden baktığımda ağaçların gölgesini bir başka farkettim. Daha önce mutlaka görmüşümdür ama hiç böylesi ilgimi çekmemişti. Belki de yaprakların dökülmesi ağaçların gölgesini böyle karakteristik gösteriyordu. Yıllarca aynı yere bakıp bu …

Devamı...

Koçer

AHMET AYDIN Koçer   Sevdiğim Sen gergefine Güneşi işle Kıl çadıra Düşmesin gölge   Kavruktur Yayla kadını Kıl çadırın çırası   İsmihan İki canlı İlkine nazlı -Bir kızım olsa Ayla koysam adını-   Sevdiğim Biraz ışık …

Devamı...

Soy Durur Aba Durur

ALPER GENCER Soy Durur Aba Durur   pirim aziz mahmud hüdayi'ye…   soy durur aba durur hane halkı bellidir ol naci’nin güruh’u bir tek nefese bakar adem’in cennetinden dönen yankı bellidir elmaya meyledenin gözü kafese bakar …

Devamı...

Nefese Düşen Gölge

İLKNUR İŞCAN KAYA Nefese Düşen Gölge   Ateş böceği kadife akşamlarımdan geçiveren vagon penceresi… Minik bir umut içine beslediğim billur bir huzme ipekten… Yorulmuşluğu dokuyan gözüm onda şimdi…   Uğramış terk edilmiş diyara yitik seslerin çığlığını …

Devamı...

Erkeğin Ahı Kadının Gözyaşı

MUSTAFA ORAL Erkeğin Ahı Kadının Gözyaşı   Kadınların Gözyaşı Peygamberlerin Kanı   Kadınların gözyaşları peygamberlerin kanına benzer. Kanları peygamberlerin gözyaşlarına benzer. Peygamberlerin kanı ve gözyaşı yere düştüğünde sebep olanlar iflah olmaz.  Uhud’da Sevgilinin (sav) kanını akıtanlar …

Devamı...

Labirent

CANER KUT Labirent |ÖYKÜ|   Bir labirentin içinde yaşamak ne demektir, bilirim.   Evin kendine ait bir duruşu vardı. Etrafı bu halini bozmak bir yana daha da destekler, küçük kaçamaklara çok zor izin verirdi. Her sabah bilmem …

Devamı...

Otuz Beş Yaş Şiiri

CAHİT SITKI TARANCI Otuz Beş Yaş Şiiri   Yaş otuz beş! yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider.   Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? …

Devamı...

Ağırlığından

AHMET AYDIN Ağırlığından   Bu yolculukta yalnız değilim Sen olacaksın yanımda Geçmişi almaya gerek yok Nasılsa gelir ardımızda   Damıtarak biriktirdiğim Uzun bir yaşamın ucundan Sende tutacaksın ağırlığından   Bir feryat ki sessiz Bir feryat ki …

Devamı...

Salıncaktan Düş

ALPER GENCER Salıncaktan Düş   hepimiz kabullenmenin sırasına giren itirazlarız başta yaşamak üzere sonu olan şeylere düşmanlığımız var unutman yaralıyor hatırımda kalanı mazine kastediyor yarını planlaman büyük bir azimle belleğinden sildiğin her üç anıdan biri kadavra …

Devamı...

Umudum ve Umutsuzluğum

İLKNUR İŞCAN KAYA Umudum ve Umutsuzluğum   Bugün, iki ağır misafir ağırladım; çam kokularının arasında, kırmızı badanalı evimde…   Umudum ve umutsuzluğumdu kapımı çalan… Birbirlerini hiç sevmezken, aynı zamanda gelmeleri tesadüf müydü bilinmez, elimdeki portakalı tabağa …

Devamı...

Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin İnsanlarına Dair

ERDEM BAYAZIT Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin İnsanlarına Dair   “Telgrafın tellerini kurşunlamalı’’ Öyle değildi bu türkü bilirim Bir de içime -Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen- Bir posta katarı gibi simsiyah dumanlar dökerek Bazan gelmesi beklenen …

Devamı...

Bir Cezaevinde, Tecritteki Adamın Mektupları

NAZIM HİKMET RAN Bir Cezaevinde, Tecritteki Adamın Mektupları   1   Senin adını  kol saatımın kayışına tırnağımla kazıdım.  Malum ya, bulunduğum yerde  ne sapı sedefli bir çakı var,  (bizlere âlâtı-katıa verilmez),              ne de başı bulutlarda …

Devamı...

Çile

NECİP FAZIL KISAKÜREK Çile   Gaiblerden bir ses geldi: Bu adam, Gezdirsin boşluğu ense kökünde! Ve uçtu tepemden birdenbire dam; Gök devrildi, künde üstüne künde…   Pencereye koştum: Kızıl kıyâmet! Dediklerin çıktı ihtiyar bacı! Sonsuzluk, elinde …

Devamı...