Asanatlar "şiirden sinemaya" 
MEHMET BAŞ
“Allah Hüzünlü Kalbi Sever” Kitabı Hakkında
İlk kitaplar ilk açan goncalara benzerler. Gülün üstüne düşmüş bir çiğ damlası gibi yapışır kâğıda mürekkep. Zaman nefes alıp veren bir güldür artık. Papatya yapraklarını kopartan kararsızlık mürekkep kokulu sayfaların arasından kuş olup süzülürler bir anda. Dağlar kalp krizi geçirir gibi sarsılır adı konmamış depremlerde.
İlk kitaplar kimsenin gidip gelmediği dağlarda üşüyen bir ceylanın tüylerine yapışan kırağılara benzer. Dağ yurtlarında dudakları soğuktan çatlamış çocukların uykularına sızan bir ninni gibidir ilk kitaplar. Bir yüz görümlüğü gibi açılır hayalin ülkesinde. Gelin olmuş baharların kalbinde gelincikler misali açarlar. İlk kitaplar bir masalın gökten düşen üç elması gibidirler. Bir varmış bir yokmuş zamanların içinden seslenirler. Kelime ülkesinde düşlerle süslenirler.
İşte bu ilk kitaplardan birisi ile tanıştırmak istiyorum sizleri. Kitabın yazarı Ebru Olur hanımefendi uzun yıllardır yayın dünyasının içinde bir insan. Yani bu işin mutfağından geliyor. Birçok kitabın editörlüğünü yapmış birçok yazara yol göstermiş birisi. Kitapların dünyasında yine kitaplarla yaşayan bir kitap aşığı. Güçlü bir kalem, derin bir sezgi ve güzel bir bakış açısıyla dünyayı kelimelere dökmüş bir yazar. Bu eser sabır peteğinde güçlü duyguların polenlerini toplayarak yapılan bir bala benziyor. Sözler bir şifa niyetine söylenmiş gibi. Satırların arkasında hepimizin hikâyesini kendi hikayesiyle dolduran rikkatli bir kalp duruyor.
“Allah hüzünlü kalbi sever “adını taşıyan eser Nisan 2017 tarihinde Hayykitap’dan çıktı. Eserde 176 sayfalık bir duygu yağmuru ile karşı karşıya kalıyoruz. Her satırında şiirden sözler kanatlanıyor. Her satırı bizi yepyeni dünyalara götürüyor.
Ebru Olur’un kalemi kendi duruşunu oluşturmuş kelimelere kendi rengini katmış bir kalem, bu eserde bir bütünlük içinde parçalanmışlığı bir ahenk içinde kaosu okuyucuya sunabiliyor. Ve her halükarda bir adres bir çıkış noktası gösteriyor. Okuyucunun ellerinden tutup beraber yürüyorlar sanki.
Kitapta bir iç hesaplaşma bir iç konuşma’nın izlerini de görebiliyoruz. Yazar kendini bilme hakikatine erişmek için sözleri bir çiçek gibi deriyor. Zamansız bahçelerde küllenen anılar satır aralarından çıkıp geliyor.
Bir bohçayı andırıyor kitap. İçinde inci mercan altın gümüş ayarında duygular düşünceler var. Okuyucuyu yormadan hem kalbe hem akla hitap eden bir üslupla yazılmış. Kitap bir ayna gibi okuyucunun halini kendine yansıtıyor. Her okuyan bu eserde kendinden bir parça buluyor.
Evet, bu kitap hüzünle başlıyor hüzünle bitiyor fakat tüm bu hüzün sarmalı içinde Rabbin seni bırakmadı gerçeği bu hüznü bir sevince dönüştürüyor. Evet, “Allah hüzünlü kalbi sever” kitabı bir duygu sağanağında ıslanmak isteyen değerli okuyucularını bekliyor. Şimdiden hayırlı okumalar.
