Âşık Veysel
Vefat Yıldönümünde
Anıldı
"Uzun ince bir yoldayım / Gidiyorum gündüz gece / Bilmiyorum ne haldayım / Gidiyorum gündüz gece" dizeleriyle hafızalara kazınan halk ozanı Âşık Veysel vefat yıldönümünde anıldı.
Halk ozanı Âşık Veysel vefat yıldönümünde, doğum yeri Sivas'ın Şarkışla ilçesi Sivrialan köyündeki mezarı başında anıldı.
Yeni tip Korona Virüsü (Kovid-19) tedbirleri kapsamında, sınırlı sayıda katılımcı, aralarında birer metre mesafe bırakmaya özen gösterdi.
İlçe Müftüsü Tayyip Koçer dua okudu. Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından Aşık Veysel'in mezarına karanfil bırakıldı.
Şarkışla Kaymakamı Mehmet Erdem, Âşık Veysel'i rahmet ve minnetle andıklarını belirtti: "İnsan sevdasının yanı sıra doğa aşığı, toprak dostu, birlik ve beraberlik sembolü büyük ozan Âşık Veysel'i, ‘sadık yarim' dediği kara toprakla buluşmasının 47. yılında saygıyla ve rahmetle anıyorum." dedi.
Aşık Veysel'in torunu Cevriye Keçeci de anma toplantısına katılanlara teşekkür ederek, "Çok duygulandım, çok mutlu oldum. Onur verici bir şey, dedem için de kendimiz için de çok mutlu oldum." dedi.
Anma toplantısına Şarkışla Belediye Başkan Yardımcısı Uğur Taş, İlçe Jandarma Komutanı Teğmen Özgür Cengiz, İlçe Emniyet Müdürü Aşır Sakik, İlçe Özel İdare Müdürü Yavuz Şükrü Yılmaz ile köy muhtarı Hüseyin Keçeci de katıldı.
Âşık Veysel; 25 Ekim 1894'te Sivas'ın bugün Şarkışla ilçesine bağlı olan Sivrialan köyünde dünyaya geldi.
Annesi Gülizar, babası Ahmet adında bir çiftçiydi. Asıl adı Veysel Şatıroğlu olan Aşık Veysel, çocukluğunu ve gençlik yıllarını köyünde geçirdi. Bölgede yaygınlaşan çiçek hastalığına yakalanmasıyla 7 yaşında iki gözünü de kaybetti. Âşık Veysel, babasının teşvikiyle 10 yaşındayken saz çalıp şiir söylemeye başladı. Büyük ozan, o dönemde saz ustaları Çamşıhlı Ali ve Molla Hüseyin'den ders aldı.
İlk evliliğini 1919'da Esma Hanım ile yaptı, annesini ve babasını bundan bir yıl sonra kaybetti. Veysel Şatıroğlu, eşinin kendisini terk etmesi üzerine 1928'de ikinci evliliğini Gülizar Hanım ile yaptı. Veysel'in bu evlilikten Zöhre, Ahmet, Hüseyin, Menekşe, Bahri, Zekine ve Hayriye adlarında 7 çocuğu dünyaya geldi. Ancak çocuklarından Hüseyin birkaç aylıkken hayatını kaybetti.
Sivas'ta 1930'lu yıllarda öğretmenlik ve milli eğitim müdürlüğü görevlerinde bulunan şair ve oyun yazarı Ahmet Kutsi Tecer, ozanın tanınmasına büyük katkı sağladı. Ozanın adı, ilk defa 5 Ocak 1931'de Tecer tarafından düzenlenen Sivas Âşıklar Bayramı’nda duyuldu.
Tecer'in davetiyle köy enstitüsünde saz hocalığı da yapan ozan Cumhuriyet'in 10'uncu yıl dönümünde Ankara'ya getirildi. Daha sonra halkevlerinde, kahvehanelerde ve radyoda şiirlerini saz eşliğinde okudu. Eski gezginci âşıklar gibi elinde sazıyla hemen hemen bütün yurdu defalarca dolaştı. Âşık Veysel'in ilk şiir kitabı "Deyişler" 1944'te yayımlandı.
Ömrü yoksulluk ve zorluklarla geçen Âşık Veysel, Cumhuriyet'in 10'uncu yılı için yazdığı destanın yayınlanmasıyla da dikkati çekti. Arifiye, Hasanoğlan, Çifteler köy enstitülerinde halk türküsü öğretmeni olarak 5 yıl görev yaptı. Yurt çapında tanınması 1950'lerde gerçekleşen Âşık Veysel, aynı yıl senaryosunu Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun yazdığı, Metin Erksan'ın yönetmenliğini üstlendiği "Karanlık Dünya" adlı bir filmde, yaşadığı Sivrialan köyü çevresiyle birlikte konu edildi.
Şiirleri konu bakımından zengin çeşitlilik gösteren Veysel, Yunus Emre'nin etkisindeki şiirlerinde halk kültürünün mayasına karışan yönleriyle tasavvuftan izler sundu. Türk edebiyatının ve saz şiiri geleneğinin büyük ustalarından biri olarak, kendisinden sonra gelenleri etkiledi.
Âşık geleneğinin büyük temsilcilerinden biri oldu
Duru ve arı bir dille yazdığı şiirleriyle halkla aydınlar arasında köprü kuran Aşık Veysel'e TBMM tarafından, "Anadilimize ve milli birliğimize yaptığı hizmetlerden ötürü" 1965'te özel bir kanunla 500 lira aylık bağlandı.
Yaşama sevinciyle hüznün, iyimserlikle umutsuzluğun iç içe olduğu şiirleriyle, âşık geleneğinin son büyük temsilcileri arasında yer aldı. Ünlü halk ozanı, 1971'de Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde son konserini verdi.
Ozan, ölümünden birkaç saat öncesinde bile, ''Birbirinizle, konu komşuyla iyi geçinin, dirliğiniz, düzeniniz bozulmasın'' dedi. ‘Kürt’ü Türk'ü ne Çerkez’i/Hep Âdem’in oğlu, kızı/Beraberce şehit, gazi/Yanlış var mı ve neresi'' dizelerini söyledi.
Aşık Veysel, 21 Mart 1973 günü sabaha karşı 03.30'da doğduğu köy olan Sivrialan’da, şimdi adına müze olarak düzenlenen evde hayata gözlerini yumdu.
Hafızalara kazınan çok sayıda eser bıraktı
Çocukken iki gözünü de kaybetmesine rağmen şiirlerine yansıttığı vatanseverlik, hoşgörü, yaşama sevinci ve sevgi mesajlarıyla hem kendi dünyasını aydınlatan hem de bugünlere ışık tutan halk ozanı, hafızalara kazınan çok sayıda eser bıraktı.
"Dostlar Beni Hatırlasın", "Güzelliğin On Para Etmez", "Kahpe Felek", "Kara Toprak", "Uzun İnce Bir Yoldayım", "Beni Hor Görme", "Beş Günlük Dünya", "Derdimi Dökersem Derin Dereye" gibi eserleri hafızalara kazındı. Türkçeyi en yalın ve güçlü şekilde kullanan Âşık Veysel, şiirlerinde verdiği mesajlarla Türk milletine her zaman birlik ve beraberliği öğütledi.
Aşık Veysel'in vatan, tabiat, birlik, çalışma, yardımlaşma konularını işlediği şiirlerinde, vatana bağlılık ve idealistlik dikkati çeken en önemli nokta oldu.
Şiirlerinde "Veysel", "Sefil Veysel" ve "Veysel Şatır" gibi mahlaslar kullanan Âşık Veysel, bir şiiri hariç, bütün şiirlerini dörtlüklerle aktardı "Sazımdan Sesler" ile "Dostlar Beni Hatırlasın" adlı şiir kitapları bulunan ozanın ölümünden sonra, tüm şiirleri 1984'te "Bütün Şiirleri" adıyla yeniden yayımlandı.
Aşık Veysel'in eserleri pek çok sanatçı tarafından tekrar yorumlanırken, birçok yabancı sanatçının da dikkatini çekti. Son olarak, ABD'li elektro gitar virtüözü Joe Satriani, 2008'de çıkardığı albümde "Âşık Veysel" isimli, kendi bestelediği enstrümantal bir esere yer verdi.