NECATİ SARICA
Aşkın Islığıyla Ya da 24. Sahne
“Kendini bilmez Leyla’yı bilirdi
Evvel derdi ahir derdi sebep der zehir derdi”
24. SAHNE:
Ben deliydim ve bilemezdim, delice bilemezdim
Gelinlerin hıçkırıkları benim gönlümde sızlardı
Ah o adamlar o adamlar oldukça gelin yası
Gözyaşlarına karışırdı gelinlerin alnında kara yazı
“Yazımızı yazan felek Mevla’dan değil” derdi bir adam
Ah o adam o adam
Kendini bilmez Leyla’yı bilirdi
Evvel derdi ahir derdi sebep der zehir derdi
Düğünler çalardı aşkın ıslığıyla
Ağlardı adam ve gelinlere adanmış gözyaşlarıyla
“Sana da taş bebeği bıraktık” derdi başka bir adam
O düğünler çalmazdı sadece bizi yakardı
O hiçbir gelinin teline dokunmadan
Çocuğun aşkıyla bir ömür boyu kanardı
Öbür adam bir acem kızında bir Leyla’da
Aşkların içinden aşklara koşardı, adam hep akardı
Gönül dağından bir fırtına, bir boran
Koşar gibi yaşardı hayatı
Ah, ah o adam hep bir düğün çalardı
Başka bir adam bir çocuğun sevdasıyla bir ömür boyu kanardı
Bizi bir o, bir de o ateşleriyle bizi yakardı
_______________________________
necatisarca@gmail.com