HAYRETTİN TAYLAN
Ayasofya Medeniyetimin Esir Gelini
ayasofya, her gece göğsümde doğan ay
ayasofya, her ezanda içimde ağlayan bebek
ayosofya, her duada yüzümde okunan ayet
ayasofya, açılmamış bir çiçek gibi baharımda vahdet
ayasofya, umut, uğur, utku, ufku çölümde leyla
ayasofya, yedi uyurlar gibi aşk ile aşkın kavuşması
ayasofya, bin yıllık medeniyet hâlimin serilmemiş halısı
ayasofya, bin yıllık duruşmamızın kalbi kırık gelini
ayasofya, kardeşlik bülbüllerinin biletle uçtuğu prangadır
ayasofya, bilal’in dilinde kelepçelenmiş ekber kilididir
ayasofya, ben’dir,”ben”den de öte bir’in tekbir ilmidir
ayasofya, muştulu tarihte yeşermiş fetihin ve fatih’in sırrıdır
ayasofya ,bir’in minaresi gibi birbirimizi çağıran suskunluğun yücelişi
ayasofya, mahcubiyetin susamış boğaz’ı gibi derin ağlayışın andı
ayasofya, susturulmuş alfabe gibi her anımızda, yazılışın kitabı
ayasofya, esatirleri toplayan hikemi kurgunun yâdı
ayasofya, yönünü unutmuş duruş yolumuzun tarihi ve talih yası
ayasofya, teslimiyet tuvalinde yansıyan talih ve tarih fiyordu
ayasofya, kendinden önce yaşamak gibi kendinden sonrasının nehri
ayasofya, yaşanmışlıkların tekriri gibi aynı telmih teşbihinde çeker bizi
ayasofya, gizemlerin, hislerin ve seslerin tenasüplerinde buluşturur bizi
ayasofya, tarihe düşünülen not gibi dilden dile okunan mazidir, atidir, hâldir
ayasofya, mananın dimağında, makamın iştahında, duruşun yolunda, sırdır
ayasofya, “olmanın” hikâyesinde okunan sessiz ruhların semasıdır
ayasofya, gerçekle, ermenin haritasında, tarihe sığmayan sevmeler ezelidir
ayasofya, seçilmiş tercihlerin kırık kalbinden yanıyor, yılların koynunda
ayasofya, içinde çok içinde çok insan taşır suskun duruşu