MEHMET TAŞTAN
Bağ ve Gül
Ruhlar bezm-î elest’te buluştu tevhid üzre
Ve kupkuru bir balçık çınladı tevhid üzre
Serendip'te başlayan Âdem’in yolculuğu
İdris'le gökyüzüne yöneldi tevhid üzre
Taze zeytin dalıyla Nuh'a döndü güvercin
Tandır söndü, sular da çekildi tevhid üzre
Hud sustu, debur yaktı, yıkılıp gitti İrem
Hadramut’ta bir vaha kuruldu tevhid üzre
Taşın içinden çıkan o deve Kusva mıydı?
Salihler bu diyardan göç etti tevhid üzre
Ateş söndü, yürüdü Babil’den ta Mısır’a
Beytullah İbrahim'le yükseldi tevhid üzre
Hacer’in başörtüsü dalgalandı Safa’da
Zemzem, İsmail için fışkırdı tevhid üzre
İşaretli tuğlalar düştü Sedum üstüne
Lut gölü masunları buluştu tevhid üzre
Bereket yurdu İshak, gece yürüyen Yakup
Risalet sancağını taşıdı tevhid üzre
Senden nişane vardı, Yusuf’un gözlerinde
Züleyha da bir düşe vuruldu tevhid üzre
Ağlayıp sızlamadan onsekiz yıl dert çekti
Sabrın adı Eyyüb’e dönüştü tevhid üzre
Gölge günün azabı yaklaşırken Medyen’e
Şuayb terazilerle tartıldı tevhid üzre
Musa denizi yardı, Tur’da Allah’a vardı
Faran'ı haber verdi, kavmine tevhid üzre
Samiri'nin yüzünden azar işiten Harun
On Emir’le kendine gelmişti tevhid üzre
Davudî bir nidayla Zebur’unu süsleyen
Gök kubbede bir seda bıraktı tevhid üzre
Kuşların ve rüzgârın sevgili Süleyman'ı
Beyti Makdis önünde durmuştu tevhid üzre
Yunus vaktinden önce ayrıldı Ninova’dan
Balık ve balkabağı yetişti tevhid üzre
Hızır ile İlyas’ın buluştuğu Mayıs’ta
Gökyüzü coşa geldi, boşaldı tevhid üzre
Elyase seni andı, Zülküfül seni andı
Yuşa’nın balığı da fırladı tevhid üzre
Mahcup bir tevekkülle doğuya giden Meryem
Kucağında bebekle dönmüştü tevhid üzre
Zekeriya şehit düştü, Yahya başını verdi
Dertler devası İsa tez göçtü tevhid üzre
Şit, Eşmoyil, Danyal, Bişr müjdelediler seni
Her bir nebi sadık bir ismetti tevhid üzre
Ey rahmet peygamberi iki cihan serveri
Sabır ve hoşgörüyle çağırdın tevhid üzre