Asanatlar "şiirden sinemaya" 
NİLÜFER ZONTUL AKTAŞ
Batman Okuyan Gençlerle Büyüyor
Güneşin erken doğduğu şehirlerden Batman.
Nice güneşler doğurmaya yol vermiş ve bu hususta da kararlı. Yazarlarla okurların buluşmasını sağlayan’ ’Nitelikli Eğitime Kararlı Adımlar Projesi içerisinde Batman Her Yerde Okuyor çalışması vesilesi ile ilk kez yolum bu şehre düştü.
Yazarlar bir yıl boyunca (haftada iki-üç yazar) birer ikişer gün konuk edilmiş bu şehre, kitapları önceden alınmış en az iki okulda yüzlerce öğrenci topluluğu ile buluşturulmuş ve alınan kitaplar o öğrencilere hediye edilmiş, tabi ki yazarından imzalı. On bin kitap ile başlanmış bu çalışmaya, hedef öyle yükselmiş ki –170 bin öğrenciye 170 bin kitap-şekline dönüşmüş.165 yazar Batman Valiliği ve Batman Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile yürütülen bu projede ağırlanmış.
Bu güzel proje içinde yer almaktan onur duydum, gördüğüm tablolar mutluluğumu katladıkça katladı. Hem eğitim adına, hem kültür sanat adına…
Bu bağlamda, Vali Ahmet Deniz’e, Millî Eğitim Müdürü Mahmut Kurtaran’a şükranlarımı sunuyorum.
Üstat Necip Fazıl, tohum saçmaktan bahseder şiirinde. Zihinlere kelimeler saçarak attığımız tohumlar bu süreç içinde anlamını buluyordu gayretin terennümü ile… Genç dimağlara vazifemizi yapmış olmanın ehemmiyeti ile alınan her yol ki; kutsaldı ve takdire şayandı.
Ninem korkut kitabımızda buna binaen şöyle demiştik biz de; sen tohum saç yavrucuğum. İster hasat etsinler, ister haset… Durmak yoktu davası derdi olan insanlara.
Kitap okuma kültürünün yaygınlaştırılması, örnek şahsiyetlerle çocuklarımızın, gençlerimizin buluşturulması, okudukları kitabın yazarını bizzat tanıyıp muhabbet etmeleri, sorular sorabilmeleri hedefi ile çıkılan yol, kalbini ve zihnini şuurlu bir şekilde kullanan, erdemli, değerlerini benimsemiş çalışkan bireyler oluşmasında anlamlı bir katkı idi.
Asımın nesli, eğitime okumaya gösterilen ihtimam ile ütopya olmaktan çıkacaktı. Bu güzide şehir önümüzdeki yıl da “200 bin kitap, yüzlerce yazar konuk” düşüncesi ile bu hedefini büyütüyor.
Bulunduğum iki gün zarfında, yaptığım buluşmalar o kadar güzel ve organizeli idi ki, inşallah bu çalışmalar yurdun dört bir yanına yayılır duasında bulunmuştum ve bulunuyorum…
Batman diğer illerden daha zengin değildi elbet. Bu bir özveri idi, bu eğitime verilen değerdi.
Sabah ilk olarak İbn-i Sina Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin kıymetli yöneticileri, öğretmenleri ve öğrencileri ile buluştuk. Sanatla alınan yolların, okuma eylemiyle bütünleşmesi, insanlık değerleri, dünyayı yaşanılır olarak bırakma çabamız ve iyi bir nesil davamızı; samimi kucaklamalı, yürekçe tanışmalı bir ortamda gerçekleştirdik.
İşini sevgiyle, heyecanla, azimle yapan bir ar-ge ekibi vardı Batman’da. İlgiyle en ala çabayla buluşturmaya devam ettiler okullarla beni.
İkinci durak Ömer Halis Demir Anadolu İmam Hatip Lisesi idi. Bir şehit adı ve adım attığımız yavruların gönülce tebessümleri etkiledi derinden gönlümü.
Elbette adını bir şehitten alan lisede Halisdemir’den, şehadetten ‘’vatan sevgisinin imandan olduğundan’’ bahsetmeden geçemezdik.
İsimlerini öğrenmeye çalışmamdan mutluluk duyuyordu gençler. İsimle hitap önemli idi. Hepsini aklımda tutmam imkânsızdı belki ama Batmanlı gençlerin yüreğime bıraktıkları gülücükleri gül misali derdim göğsümde, hoş bir anı olarak desteledim.
Ruhumuza gerek şiir, gerek müzik, resim gerek mimari, tefekkür isteyen nice sanatı ve manevi okumaların ancak okuduğumuz nice kitapla asli boyuta ulaştırabileceğimizi söyledik, söyleştik.
Kitabın büyülü dünyasındaki bereketi hissedenler bir daha onu elinden bırakmayacaktı.
Üçüncü durağımız Mobil Aile Destek Merkezi adıyla hanımlara gençlere çocuklara fotoğraf çekme kursundan tutunda, okuma yazma, aşçılık, kuaförlük, çalgı aletleri, tezhip, Kuran eğitimi gibi birçok sosyal alanda hizmet veren bir birimdi.
Çok şirin bahçesinde kuş sesleri, ağaçlar, dingin huzurlu ortamıyla muhteşemdi. Sabah sekizden çok önce mesaiyi başlatan ciddi emek veren kıymetli idarecileri ile buluşmaktan büyük memnuniyet duydum. Yapılacak çalışmalarda kullanılan tüm malzemelerinin birim tarafından karşılanıyor olması da fevkalade bir hizmetti.
Genç kızların, hanımların maddi imkânsızlıklar içerisinde olup da sosyal hizmeti en üst seviyede almaları, belki yoklukla çileyle geçmiş ömürlerine anlamlı dokunuştu. Derin bir sevgi dayanışma kardeşlik oluşmuştu orada.
Sanata dair verilen çaba ruhları da yontuyordu şüphesiz. İşledikleri her nakışta güzelliğin perdeleri aralanıyor gönülce mesafeler kat ediliyordu. Canlı canlı şahit olduğum bu samimi ortamda genç kızlarımızla yeşilliğin dinginliğin tam ortasında bir söyleşi yaparak bağ kurduk, kuvvetlendirdik gönülce yürüyüşe dair ne varsa.
Kalbimin her söylediğim kelime de daha çok ısındığını hissettim, her bakışta her tebessümde insani olan yanlarımız büyüdükçe büyüdü. Huzuru bulduğumuz, gökyüzü kadar rahatladığımız, yeşil ve tüm maviler kadar kucakladık birbirimizi. Kitapları imzalarken bu yakınlığı daha çok hissettik. Bir de mini konser sundu müzik grubu. Ne kıymetli bir hediye idi işte hepimiz aynı ritimle, aynı anda ellerimizi çırparak aynı duygularla ne kadar tamamlandığımızı gösterdik tüm ayrışmalara inat.
Program bitimlerinde çay muhabbetleri yapılan çalışmaların heyecanını paylaşmak, değerlendirmeler için fırsat ortamları olmuştu.
‘’İyi ki geldim ‘’dediğim Batman’da beni mesrur eden hususlardan bir de Milli Eğitim Müdürü Mahmut Kurtaran’ın geç saatlere kadar gelen yazar misafirleri ile ilgilenmesi, okuma yazma kültürüne dair yaptıkları projeleri heyecanla bizimle paylaşması idi.
O an şunu düşündüm, protokol resmi kısımlar zaten halledilmişti. Gelen yazar konukları ile tüm samimiyetiyle mesaisini kaç saat boyunca aşan bir Milli Eğitim Müdürü o şehrin eğitim seviyesini yükseltir daha ötesi nice güzel çalışmanın oluşmasına önderlik eder. Ekip ruhunun had safhada koordineli olması da projenin en iyi şekilde yürütülmesinde etkendi.
Ve şu sözlerle devam etti ertesi gün: ’Siz çok yoruldunuz birazda Batman’ın tarihi ve doğal güzelliklerini tanıyın”. Eyvallah dedik memnuniyetle.
Eğitimci yazar Behçet Gülenay ve değerli eğitimci ARGE sorumlusu Veysi Bulut beyle Malabadi köprüsüne gittik. Dev bir köprü buram buram tarih ve sevda kokan bir köprü. Her taş bir satırdı sanki.
Oradaki çocuklar hemen tarihini anlatmaya koyuldular zaten.
Malabadi Köprüsü, Diyarbakır-Batman karayolu üzerinde yeni yapılan karayolunun sağ tarafındadır. 1147 yılında Artukoğluları döneminde inşa edilmiştir. Ortadaki büyük sivri kemerin ayakları kayalıklara oturtulmuştur. Kemerin her iki ucunda 4.50 x 5.30 m. boyutlarında köprünün güvenliğini sağlayacak nöbetçilerin oturması ve kervan yolcularının dinlenmesi için yapılmış birer oda mevcuttur.
Sonra hoş bir ezgiyle söz ve müziği Selçuk Alagöz’e ait olan Malabadi Köprüsü şarkısını söylemeye başladılar. Biz de iştirak ettik nakarat kısımlarına.
Malabadi köprüsü
Malabadi köprüsü
Orda başladı bitti
Şu garibin öyküsü
Karşıki aşiretten,
Bir kıza gönül verdi
Aşkı uğruna her gün
Bu köprüye giderdi
Siirt'in dağlarında,
Uçan kuşu vururdu
Fatma’yı okşadıkça
Kalbi sükûn bulurdu
Of garibim of
Karar hakkı şeyhteydi,
Fatmanın babasında,
Katı ve insafsızdı,
Bu aşkın karşısında,
Kararlıydı zalim şeyh
Onları öldürmeye
Yine bir seher vakti
Pusu kurdu köprüye
Tabancalar patladı
Sevgililer susmuştu
Malabadi köprüsü
Aşka mezar olmuştu
Of garibim of
Of garibim of
…
Malabadi Köprüsü’nün böyle de bir hikâyesi varmış işte.
Hasankeyf yolu keyifli bir yolculuk olmuştu. Çiçekli yollardan, asma köprüden, yaşanmışlıkları anlatan mağaralardan, Dicle’den geçtik.
Sular altında kalmadan göreceğimiz son desendi belki de Hasankeyf. Uzun uzun baktık. Çay içtik gelen geçen nice insanın göz izleriyle çakıştı bakışmamız.
Çarşısından alışveriş yaptık sohbet ettik.
Camisinde namaz kıldık. Biz Batman’a anlamlı bir projeye anlam katmak için gittik ama onun bize neler neler kattığını anlatabildim mi, bilmem bu yazıyla ama bizce en alası ile yaşandı.
Teşekkürler Batman Valiliği, İl Millî Eğitim Müdürlüğü ve kıymetli ARGE ekibi. Bir asım nesli için sıvanan kollar BATMAN’da, batmayan güneşlere vesile kılınan özveri idi. Bendeki bu denli hissedişte samimiyetiniz idi, şükranla.
…
