Şekil Veriyorlar
Beyaz Altın
Lüle Taşının
Heykeltıraşları
İşlenebilir en kaliteli lüle taşı yataklarının bulunduğu Eskişehir'de ustalar, Beyaz Altın’a hayal güçlerini kullanarak şekil veriyor.
Lüle taşı, ABD, Yunanistan, Çek Cumhuriyeti, Fransa, İspanya ve Fas'ın bazı bölgelerinde de çıkartılıyor. Ancak ticari olarak işlenebilir en kaliteli lüle taşı yatakları Eskişehir'de bulunuyor. Eskişehir'de sayıları 50'yi geçmeyen lüle taşı ustaları, Beyaz Altın’ı hayal güçleriyle şekilden şekle sokuyor.
Lüle taşı, pipodan tespihe, takıdan satranç takımına, büst ve bibloya kadar birçok ürüne dönüşüyor. Lüle taşı, ustaların elinde aldığı şekille, Eskişehir'in en önemli ve bilinen hediyelik eşyalarından biri olma özelliği taşıyor.
Ocaktan çıkartılan lüle taşını, ocakçılar çekiçle çevresindeki diğer taşlardan arındırıyor. Kabaca taşın biçimi ve büyüklüğünü ortaya çıkarttıktan sonra kısa nacak veya satırla yabancı maddelerden ve çamurdan temizliyor.
Bu aşamadan sonra lüle taşı, Eskişehir içinde işlenecekse ustaya adet hesabıyla satılıyor. Kaba bıçağıyla taşın üretim için uygun olmayan kısımları, girintileri, çıkıntılarını temizleyen usta, çok ince ve keskin ağızlı bir bıçakla düzelttiği lüle taşına istediği şekli vererek yeni bir ürün ortaya çıkarıyor.
Lüle taşını, hayal güçleriyle şekilden şekle sokan ustaların 1990'lı yıllarda binleri bulan sayısı, şimdilerde 50'lere kadar düştü. Çırak yetiştirememekten dertli olan lüle taşı ustaları, yine de işlerini ilk günkü özveriyle yapmaya devam ediyor.
"Lüle taşının işlemek için en az üç yıl eğitim alınmalı"
Eskişehir Lüle Taşı El Sanatları Derneği Başkanı Ramazan Bağlan, mesleğini Odunpazarı Belediyesi El Sanatları Çarşısı'nda (Atlıhan) sürdürüyor. Ramazan Bağlan, ilkokulu bitirdikten sonra 13 yaşında babasının mesleği lüle taşıyla uğraşmaya başladığını söyledi. 55 yıllık usta, lüle taşının çıkartıldığı ocaklarda da çalıştığını söyledi:
"Daha sonra lüle taşını işlemeyi öğrendim. Lüle taşını işlemek için en az üç yıl üniversite eğitimi gibi eğitim almak gerekiyor. Üç yıldan daha az bir zamanda bu mesleği öğrenmek mümkün değil. Lüle taşına 'Beyaz Altın' deniyor ancak değerini tam olarak bulmuş değil. Lüle taşı durdukça değerlenen antika bir gibi üründür. Bir pipoyu yapmak, bir saati alıyor. Daha farklı ürünler de yapıyoruz. Bazı özel eserleri yapmak günleri hatta haftaları ve ayları alabiliyor. Mesleğimizin en büyük sorunu çırak yetişmemesidir. Sanat okullarında lüle taşı ustası yetiştirilmesi gerekiyor. 'Bu işi öğrenmek istiyorum' diyen gençlere kapımız sonuna kadar açık. Elimizden geldiğince onlara öğretelim. Bu meslek unutulmaya yüz tuttu. Buna çok üzülüyorum."
"Bu işin sırrı hayal gücü ve resim kabiliyetinde"
59 yaşındaki Süleyman Coşkun da Eskişehir’de 44 yıldır lüle taşı işliyor. Coşkun, 1974 yılında çırak olarak başladığı lüle taşı işlemeciliğinde belirli aşamalardan geçerek ustalığa kadar uzandığını anlattı. Bir insanın çok kabiliyetli olsa bile bir yılda ustalığa erişemeyeceğini vurguladı:
"Bir kişinin en az 3-4 yıl, bir lüle taşı ustasının yanından yetişmesi gerekiyor. Bıçak tekniklerini öğrenmesi lazım. Resme ilgili olanlar lüle taşı işlemede başarılı olur. Klasik modellerin dışına çıkarak farklı şekiller yapabilir. Ben, William Shakespeare'i bile lüle taşına işledim. Bir usta lüle taşını eline alıp, ne görüyorsa onu üzerine işler. Bu işte hayal gücü çok önemli. Bir resmi lüle taşına bile işleyebiliriz. Lüle taşı ustalığının sırları, hayal gücü ve resim kabiliyetidir."
AA