Bir Annenin Notları

AYŞE ATİLA
Bir Annenin Notları
 
gecenin şu saati, işgal altında hissediyorum kendimi hakikaten. kim kurtarır gecenin çarkına düşeni tanrı olmasa? gecenin karanlığında yürüne yürüne tanrı’ya ulaşır insan. kelimeleri bileğleyip sıkı cümleler kurabilir. cümle kurmak, yuva kurmak gibidir. cümlelerime tutunarak yaşarım çünkü ben.

bir derdim var bin dermana değişmem… dert iyidir, adamı dinç tutar. tutmak da iyidir. bir şeyi tutmak, bir şeye tutunmak diyorum. ne çok şey diyorum… dediklerimi toplasan bir tutunmak doğurur ama. bazı bazı tutunduğunu bırakmak da iyidir. kıymet bildirir insana. unuttuğunu hatırlamak sağlam tutar bir kalbi çünkü. ilk cümlesini zor yazdığım yazılarımı çok severim. o sebepten bu yazıyı seveceğim daha şimdiden.

ben iki kez anne oldum. kalbimin sağını birine, solunu ötekine verdim. bir kalbe kaç kalp sığar bildim. bildim dediysem anneliğin evrensel bir tınısı var, ondan ibaret bildiğim. zira annelik bana bildiklerimin bir çoğunu yerle yeksan ettirdi. ezberim bozuldu yahu. hayatı yeniden yorumluyorum anlayacağınız. biraz ağır aksak oluyor ama oluyor işte. içimdeki kımıltıları daha derin bir yara gibi duyumsuyorum. her yanıma oklar çevrilmiş gibi yaşıyorum gündüzleri. benim hikayem diyorum, iki noktadır..

süt kaynatırken taşmasından korkuyorum bir yandan, kısıyorum ocağın altını. tam zihnimi toplayıp bir şiire tutunacakken süt dikkatimi dağıtıyor, ya taşarsa? sonra mayalama faslı sütü. ah kaçmasın diye mayadan ne çok endişe yaratıyorum.

benim hikayem, topraktan çıkarılmış bir ağaç köküne benzer… kelimeler beni kovalıyor ben sütü velhasılı kelam. bakın bu süt meselesi önemli. ya taşarsa kısmı üzerine düşünülesi.

evi ve çocukları seviyorum. bir kadını tamamlıyor çünkü. bir kadını en çok eş olmak ve anne olmak onurlandırıyor. mesleki kariyer endişesi gütmüyorsun mesela. öyle doğal ve samimisin anneyken çünkü. çocuklar pizza yapmama bayılıyorlar, bende onların pizza yiyişlerine. onların bana tutunmaları beni anlamlandırıyor. bunu nasıl anlatsam bilmiyorum fakat pek değerli bir duygu bu. anne olmak beni çocuklara ve eve odaklıyor. odaklanmak da güzel şey.

ensesinde korkunun ağır soluğunu taşıyan bir çağda yaşıyoruz çünkü. yaşama mazgalların arkasından bakan insanlar, titreşimli bir boşluğu emiyorlar sürekli. kasları gerilmiş gözün yumruğa dönüşmüş biçimi sanki evren. bu yabansı çağda çocuk büyütmek sürekli vurgulanması gereken bir hakikat kadar önemli.

bir çığıltıdır kopuyor ara ara anne yüreğimde velhasılı. yok hayır, şikayetçi değilim asla! her gün beni anne yapmakla şereflendirdiği için rabbime hamd ediyorum.

şah hatayi dinliyordum esasen ben. esasen ben kendimi bir sebep ile söyletmeye bayılıyorum. çocuklarıma şiir okumaya da bayılıyorum. sabah olsada onlara da dinletsem bu türküyü. onlara da bir derdi bin dermana neden değişmeyeceğimi anlatsam… kalın kütüklere çakılı çivileri söker gibi anlatsam: bazen yapışır cümleler ama, çıkmaz kolayca biryerlere. kolayca kurulamayan cümlelerle karşılaşınca işim zordur. çocuklar anlar ama beni, belki. çünkü çocuklar düş kurmakta ustadırlar…

 

13 Aralık 2014 / Asanatlar

 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir