İSA KARATEPE
Bir Başka Masal / Bir Aşka Masal
Olabilecek tüm çareleri aşk için seferber ettik, her defasında bu çabalar daha da uzaklaştırdı dünyevi işlerden.
Anladım ki senin başka planların vardı sevgili. Ve bu aşkın ayrılığını, kanun tasarısından önce yürürlüğe koymuştun.
Bu ne azim, bu nasıl bir hız ya hu!
Kalbim azınlıkları simgeliyordu ve sana dair uzun bir savunma hazırlamıştı, ama gönül meclisi çoktan tatile girmişti bile.
Zaman geçtikçe aşkla dost olmuştuk, ayrılığı aramıza alarak.
Yaşadığımız dört duvar arasındayken, bir gün anılar da katıldı bize.
İlk ayı güç bela atlatmıştık, çünkü nüfus arttıkça ekmek ve aşta azalmalar göze çarpıyordu.
Sonra belli belirsiz öfke gelip gitmeye başladı, ama sabır bir gün kapıdan görününce o da kaçarak kayboldu.
Artık her gece; aşk, anılar, sabır ve ben senin resminin bulunduğu hedefin üzerine bahis turnuvaları düzenliyorduk.
Her defasında aşk ve ben; anılarla sabra yenilsek de, bir gün kazanacağımız umuduyla yaşıyorduk.
Ben neyse de, bir gün aşk galip gelirse çok sevinecektim.
Hiç değilse sağanak mevsimlerinden kurtulmuş olacaktım, bu da bana yeterdi güneşli güzel günlerim için.
İkinci aya girdiğimizde, kapımızı çare tıklattı, onu da aramıza aldık. Artık beşli turnuva yapıyorduk; sonunda çare de dâhil, yine anılarla sabra yeniliyorduk. Üçüncü ayın ilk haftasında, kış geldi öfkesiyle kapımıza dayandı.
Biz direniyorduk, ama çaremiz zayıflayarak hasta oldu.
Sabır onu teselli etti anılarla. Aşk ve ben titrek ellerimizle onu sardık ve şöminedeki odunları tutuşturarak sıcak tutmaya çalıştık.
Bir sabah çaremizi ne yazık ki kaybettik, kara kışa yenik düşmüştü.
Anılar, sabır, aşk ve ben gücümüzü kaybetmiştik.
Dördüncü aya girerken, hala aşkın kazanacağına inanıyorduk. Sonunda beklenen oldu ve aşk kazandı.
Aşk kazandı fakat aşktan ziyade aslında yanımızda görmeyi unuttuğumuz bu dört arkadaş kazanmıştı.
Anlayacağınız…