TÜRKAN EMRE
Bir Yol Var Gidilmemiş
Heybemde kırık dökük
Gümüş renkli anılar
Çocuksu tebessümler
Bayram sabahı sevinçler
Bir yol var gidilmemiş
Ama varılması muhtemel
Azalar pişman
Tövbeler şaşkın
Kuyular Yusuf’lu
Heybemde bir kıraat
Bir secde ta ki miraç
Beraati verilmiş bir acı
Annemin salçalı kuru ekmeği
Heybemde bir ses
Sanki fırsatını bulsa kaçıverecek serçe misali
Buğulu camlarda parmak izlerim
Dönmeyecek bir evladın
Ahiret kaygısı
Hayra yorulan rüyalarda büyük ümit suskunluğu
Ve heyhat
Nuh musun geminin telaşında
Eyyüb müsün sabır taşı yarışında
Musa mısın on bir emir karşısında
Bülbül müsün Süleyman’ın yurdunda
Bu gam bu tasa nedir?
Vekil olan Hak sofrasında
Edalı fısıltısı sehere kaldı Ebru’nun
Yoksa şen kahkahası mı duyulmadı Elif’in
Ahmet gibi bir devlet bahşedilmişken sana
Yetmedi mi Ömer’inin kurşundan kanatları
Be heyhat
Yasını mı tutuyorsun tüyü bitmemiş sabinin!
Verilenden razı ol
Alınandan razı
Zira budur ancak
Sefil halinin ilacı