SELAHATTİN YILDIZ
Bırak Beni Derviş
İçim dipsiz kuyu derviş
her acıda biraz daha derinleşip
başka bir acıya yer açan
dipsiz bir kuyu
Celladımın parmak izlerini taşıyan ipte acılarım
yolunu kaybetmiş masum bir kalp durağı
kuyuma dökülür feryadı
sonra inilti saatleri
usul ve sessizce
gelme, gelme, gelme…
İçim derin bir kuyu derviş
varsa başka acı haber et gelsin
her acı indikçe kuyumun dibine
yeni bir yer açar talihsize
Söyle derviş
inandığın Allah aşkına
ben beni aldığımda dolar mı kuyu
hani kuyularda su olur
çeker içersin de hayat olur
Benim kuyuma ip uzatma
dert dolar, hüzün dolar, acı dolar
kederimi avuçlarıma aldığım gün
gözyaşımla suladım
Küçük bir kaya ardında bekleyen
yaralı serçe kalbim
atmacaların hışmına uğramış
tir tir titrerken
neredeydin derviş
Kanadım kırıktı uçamadım
oracıkta düşüp öldüm
serçelerin kefeni olur mu derviş
serçelerin mezarı olur mu
Beni bırak artık
beni Allah’a bırak
çek elini heybemden
karıncalar yesin azığı
kalbime gelince sıra
ona ilişemezler
içindeki kuyuyu görüp
düşmekten korkacak karınca katarları
sahi sen hiç korkmadın mı derviş
o kuyuya düşmekten korkmadın mı
O kuyuya herkes düşmez
o kuyu bütün mazlumların yüreği
belki de benim kuyum senin sahrandı
senin kuyuna düşmekten korkarım
içine ancak ah vah iniltisi düşer
belki karıncanın kalbi düşer
Sen hiç karıncanın kalbini gördün mü derviş
kim bilir senin kuyun karıncaların sahrasıdır
beni bana bırak derviş
sen sende kal
karıncalar da kendinde
kuşlar mı
bırak bari onlar uçsunlar