Topladığı taşları kullanarak evinin yakınlarında inşaata başlar. Beton, kireç ve harç kullanarak taşları birleştirir. Postacı olarak çalıştığı mesai saatleri sona erdikçe akşamları bir gaz lambası yardımıyla devamlı olarak yaptığı evi için çalışır. Yıllarca gündüz normal işini yapar geceleri de yalnız başına hayallerinin evini inşa eder.
Yaptığı bu küçük saray tamamen kendisine has bir mimariye sahip olmakla birlikte, biraz Hıristiyan biraz da Hindu mimarisinden esintiler taşır. Öylesine sıra dışı bir sanat eseri ortaya çıkarır ki bu bina Pablo Picasso‘nun bile dikkatini çeker.
1969 yılında bu küçük saray tarihi ve kültürel bir miras olarak değer kazanır. Hatta postacı Cheval öyle bir üne kavuşur ki 1986 yılında resmi Fransa’daki posta pullarına konulur. Bir çiftçinin oğlu olarak dünyaya gelen, hayatı boyunca ne sanat ile ilgili ne de inşaat ile ilgili herhangi bir eğitim almayan Cheval’in yaptıklarının tamamı kendi hayal ürünüdür.
Palace Ideal adlı bu muhteşem yapı, Fransa'nın güneydoğusunda bulunan Hauterives şehrinde yer alıyor. Yılın neredeyse çoğu zamanı ziyaretçilere açık olan mekân, aynı zamanda konser, sergi gibi çeşitli sanat etkinliklerine de ev sahipliği yapıyor.
Kaynak: http://www.boredpanda.com/palace-ideal-33-years-postman-ferdinand-cheval/