Eminehatun Tok

EMİNEHATUN TOK Çizik Plak   varak çerçeve yatağında Su gözleri hüzünlü bir intihar dudakları hoyrat öpüşlere gebe bir damla arsenik yaldızlı yalnızlığa gömülü   gramofonda tozlu raflardan tozsuz eski çizik plak   adam kendini bıraktı yavaşça …

EMİNEHATUN TOK Düşe Vurgun   vurgun yemiş süngerci gibiydi çıksa da suyun yüzüne sürgündü yokluğuna eksik zamanlarda yaşandı aşk cehennemde cennetin adı yoktu   sol yanıydı her yanı olmak isterken kentin bedbin sokaklarında varyeteydi oynanan oyun …

EMİNEHATUN TOK Hançer Gölgesi   arka sokakların varoluşlarında çocukluğum nereye baksam yaşam okunur bir damla açlık çokça onur…   çocuklar bahçesiz yürekleri kaydırak hayalleri salıncak evler yaralı militan duvarda kavgada yaşanan aşk yollar namlu ucunda gül …

EMİNEHATUN TOK Darağacında Pembe Düş   Yüreğinde pembe düş taşıyordu Tanya gibi türküler söylüyordu çığlık çığlığa halaylar çekiyordu özgürlüğe bir elinde mendil diğerinde kitaplar kendisi için dileği bir lokma bir hırka derviş değildi lakin yüreği erecek …

EMİNEHATUN TOK Biraz Düş Biraz Sarhoşluk   Zihnimin yarattığı bir tiyatro sahnesi ise dünya Ben yazıyorsam senaryoyu Ve ben seçiyorsam oyuncuları birer birer…   Ey büyük Britanya! Benim eserim misin sen? Kral ben olmalıyım, neden sen? …

EMİNEHATUN TOK Rahmi Ölü Aşklar Mezarlığı   rahmi ölü aşklar mezarlığı yarım kalmış doğum sancılarında keder çırpınıyor göğüs kafesinde şefkate muhtaç sürgün yılların peşinde   hayattan gittiği anların çocuk yaraların yaralarından yaralayanların failini arıyor…   annesine …

EMİNEHATUN TOK Eğ Nefesini   sonundaysam yolun duvarsa önüm son buysa ve ölüm duvarın dibine   yüreğimin tutsaklığını özgür bırakıyorum ve güneşinde gecenin yakıyorum kendimi   bu özgürlükte sabaha doğsun diye sevdalar bitsin diye zulüm küllerimi …

EMİNEHATUN TOK   Menzilden Dağıldı Sürü   sizler kimdiniz? muhabbetlerinizde günaha davet deccal sevdalarınızda şehvet zulüm elleriniz tutuştu acemice gözleriniz okyanuslara dalarken gülümseyişinizde ihtiras kan yaşam suyundan tatmak isterken içtiğiniz bir yudum farkındalıksız zehirdi yanılgınız akıllara …

EMİNEHATUN TOK   Etik/et   bir düşün düşün içinde mahpus içinde mahpus dışına taşmış düşün etikten duvarlar tende gelgitli yarınların döngellerinde rahmini deşiyor vehim   mahrem mahşere evriliyor mahşer bir damla suya devriliyor su kapanıyor suskunluğa …

EMİNEHATUN TOK Hiçliğe Dair   batıyor doğan güneşi gülüşünden topluyor yerin yüzündeki seviyi ve daha da kızgın çekiç ve dahası örs zindan vadide kızıl bir galebe sonrası tufan sonrası yar   uyan insan uyan düşlerinden batıyor …