EMİNEHATUN TOK Umar / Sızım Yazgıların mahkûmiyetinde Mahpus zihnim mengenede Kalbim her atışta ölüme yenik Zamanın en eylemsiz anındayım Geri vermiyor hiçbir şeyi zaman Yazmadığımın seyircisi olmak Yakıyor gözlerimi Duvarlarımdan sızamıyorum düşe Gerçek …
Devamı...Eminehatun Tok
Şiir Şiir Azalıyorum
EMİNEHATUN TOK Şiir Şiir Azalıyorum bu şiirimi savruk bir kanla yazıyorum damarlarımdan sızan nağmeler eşlik ediyor nereye baksam hece arası boşluklar şiir şiir azalıyorum yanılgılarımı topluyorum birer birer kaç yanılgı bir insan eder …
Devamı...Ten Yürekte Vehim
EMİNEHATUN TOK Ten Yürekte Vehim akrep yelkovanı yelkovan akrebi kovalıyorken tutup asabilseydik bir dalın ucuna nü telaşına kapılmazdı zaman gelişlerimizi beklerdi an telaşlarımızın ardından kapı kapı açılmazdı korkularımız gece ve biz gölgemizde aklandıydı sevgimiz …
Devamı...Dem
EMİNEHATUN TOK Dem içli bir türkü yanıyor bozgun yemiş bir kadın enkazını kazıyor çocuk annesinin saçlarını tarıyor kuyu boşalıyor gözlerimde dolunay geceye küsüyor yüreğimde Nemrut yanıyor ruhumda Züleyha Yusuf'u arıyor düşümde bıçak kanatıp …
Devamı...Şefkatin Son Dehlizi
EMİNEHATUN TOK Şefkatin Son Dehlizi sana bana ona bize yabancı kuşlar havada infaz kokusu infazın orta yerinde kadın aşk sarhoşu ruhu çarmıha gerili ten gerginliğe gelen kalabalık haykırış çaresiz aldanışlar kaygan zeminde çıplak gerçek demek …
Devamı...Adaletin Terazisi Çöpte
EMİNEHATUN TOK Adaletin Terazisi Çöpte parmaklarında bereket düşü ekmek ekmek harmanlıyor çöpleri bir çocuk çöp kokusunda bir mahcup açlık bir telaş gülüşü pencere ardında izleyen oğlumun bir damla yaşlı sorusu adaletin terazisi çöpte …
Devamı...Karanlıktaki Gölge
EMİNEHATUN TOK Karanlıktaki Gölge gece karabasan ve sır mevsimleri hüküm sürüyorken ruhu esir bir kadın orada öylece kanamakta: Sütun devinimde yalnızlık ve susku sessizliğin sanrısında alev topları gözaltlarında eflatun leke gönlünde düş öylece kanamakta …
Devamı...Karanfil Saksısı Zemheri
EMİNEHATUN TOK Karanfil Saksısı Zemheri Geçmişin izleriyle raks eden beli mikrofon tutuşundaki zarafet gibi kıvrılıyor İstanbul gibi ağırlıyor yalnızlığı masalar ve gerdanlık belli bıraksalar toprağa boylu boyunca yıkılacak bir çınar gibi alın yazısından koynuna devriliyor …
Devamı...