YAREN KAYIP
Çöl Kuyu ve Zindan Ya da İmtihan
Ağır, imtihan ağır
Derin, sorular derin
Çok zor, cevaplar çok zor
Soran hep bilmediğim zor yerlerden soruyor
Öğretiyorlar yine öğreniyorum ben de
Bu defa sorular büsbütün değişiyor…
Kara geceyi güne
Ve duayı duaya
Ve aşka katıyorum
Kalemler tükeniyor
Ve kâğıt aşımına uğruyor bütün zaman
Hep aynı imtihanı her an tekrarlıyorum
Yılmadan usanmadan
Bembeyaz yazıyorum durup soluk almadan
Ardından şaşırıyor bozup karalıyorum
Hep aynı imtihanı her an tekrarlıyorum
Çölü geçecek kadar yağmur olsa yetecek
Yetecek bu geçmeye bütün yanık çölleri
Ellerim hep böğrümde
Yaralarım gönlümde
Hep gönlümde kalıyor!
Ellerimde kalıyor Leyla’nın yalnız çölü
Ve gönlüme çöküyor Leyla’nın ıssız çölü
Bu imtihan aklımı hep başımdan alıyor
Tek yanlış silecek mi bütün doğrularımı
Dilimdeki şiir mi aslında hepten yalan
Yoksa benim kalbim mi doğrulamıyor aşkı
Yoksa bu mu aşk için en karışık imtihan
Ne zaman bu defa olacak desem
Boş kâğıt vebali benim boynumda
Geçecektim hani bu imtihanı
Nasıl kaldım böyle bu kör kuyumda
Nerde umut kervanı
O güzel Züleyha kim
Mısır kimin vatanı
Yorulan hangi rüya!
Şaşırtan soruların güzellikleri kadar
İffetliyken cevaplar
Tam zindandan geçip de çıkarken aşk tahtına
Yarasından kanarken çığlık çığlık her ciğer
Sonsuz keder düşerken gariplerin bahtına
Bir yürek neresinden ve nasıl yırtılmışsa!
Geçemedim ey Yusuf
Geçemedik biz çölü
Geçilmedi imtihan
Elimizde kitabın sayfaları apaçık
Cevaplar baştanbaşa hepsi doğru da olsa!
Meğer biz adımızı yazmayı unutmuşuz
İmtihan kâğıdına
Öyle her defasında…
Bu yüzden hep imtihan
Bu yüzden hep bize çöl
Ve hep kuyu hep zindan