Nurettin Topçu’ya
2017 Cumhurbaşkanlığı
Kültür Sanat Büyük Ödülleri
Sahipleri Belli Oldu
Her yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda açıklanan "Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri"nin bu yılki sahipleri belli oldu.
Değerlendirme Kurulu’nun önerisi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayıyla; 2017 yılında Prof. Dr. İlber Ortaylı, Göksel Baktagir, Yavuz Turgul, Ali Toy, Selahattin Kara ve Nurettin Topçu’ya ödül verilmesi uygun görüldü.
Değerlendirme Kurulu'nun teklifiyle belirlenen isimler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayıyla 6 farklı alanda ödüle layık görüldü.
Değerlendirme Kurulu’nda Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Dr. M. Mücahit Küçükyılmaz, Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Lütfullah Göktaş, Cumhurbaşkanlığı Danışmanı H. Hümeyra Şahin, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ömer Arısoy, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş ile Yazar Alev Alatlı ve Yazar Rasim Özdenören var.
Ödüller, daha sonra açıklanacak bir tarihte sahiplerine takdim edilecek.
Nurettin Topçu
İnsanın var oluşunu sadece et, kemik, kan ve maddeden ibaret görmeyip ruhun derinliklerine inen,
isyanın da bir ahlakı olduğunu ve bireyin toplumda bir ahlak nizamı çerçevesinde kendine yer edineceğini anlatan,
bu millete Anadolu irfanının kıymetini ve düzen kurucu ahlakını kuşanmayı telkin eden,
kadim İslam ve Türk tarihini, tasavvufu ve modern dönemdeki sosyolojik gerçekliğimizi tahlil eden,
eserleriyle merhum Nurettin Topçu’ya, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verilmesi kararlaştırıldı.
Nurettin Topçu, baba tarafından Erzurumlu Topçuzadeler mensubu olarak 1909'da İstanbul'da doğdu. İstanbul Lisesi'ni bitirdi. Topçu, 1928'de Fransa'ya gitti ve Strasbourg’da felsefe, ahlak, psikoloji, sanat felsefesi, tarih, mantık, sosyoloji ve arkeoloji dersleri gördü.
Felsefe doktorasını 1934'te Sorbonne Üniversitesi'nde tamamladı. Bergson üzerine hazırladığı doçentlik tezini İstanbul Üniversitesi'nde tamamladı. Yurda döndükten sonra Galatasaray Lisesi başta olmak üzere farklı liselerde öğretmenlik görevi yürüttü. Topçu, 1974'te İstanbul Erkek Lisesi’nden emekliye ayrıldı.
Topçu, düşüncelerini sergilediği "Hareket" dergisini aralıklarla 1939-1975 arasında yayımladı. Yayımladığı eserleri, dergiciliği, seminer ve konferanslarıyla geniş bir ilgi alanı oluşturdu.
Nurettin Topçu, düşünsel ve kültürel alanda çalışmalarının bir bölümünü, kuruluşuna da katıldığı Türk Kültür Ocağı, Türk Milliyetçiler Derneği, Milliyetçiler Derneği ve Anadolu Fikir Derneği'nde sürdürdü.
Deneme, inceleme, öykü, roman, çeviri ve ders kitapları kaleme alan Topçu, ardında "İsyan Ahlakı", "Yarınki Türkiye", "İslam ve İnsan", "Ahlak Nizamı", "Ahlak", "Devlet ve Demokrasi", "Mevlana ve Tasavvuf", "Kültür ve Medeniyet" gibi birçok eser bıraktı.
Topçu, Nisan 1975'te kansere yakalandıktan kısa bir süre sonra vefat etti ve Kozlu Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Prof. Dr. İlber Ortaylı
Tarihini bilmeyen milletlerin geleceğini de inşa edemeyeceği hakikatinden hareketle,
tarihimizin derinlikli biçimde araştırılıp aktarılması,
geniş halk kitlelerine sevdirilmesi,
yurt içinde ve yurt dışında, başta akademik platformlar ve medya ortamı olmak üzere tüm kesimlerle paylaşılmasındaki değerli katkıları
münasebetiyle Prof. Dr. İlber Ortaylı’ya, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verilmesi kararlaştırıldı.
Avusturya'da 1947'de dünyaya gelen İlber Ortaylı, iki yaşındayken Türkiye'ye geldi ve İstanbul'da başladığı ilköğrenimini Ankara'da tamamladı. Ortaokulu İstanbul'da Saint George Lisesinde bitiren Ortaylı, üniversite eğitimini ise Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nde aldı.
Ortaylı, ileri seviyede Almanca, Fransızca, İngilizce, Rusça ve orta seviyede Arapça, Farsça, Latince, İbranice, Sırpça ve Yunanca dillerini öğrendi.
ABD'de Chicago Üniversitesinde master çalışmasını Prof. Dr. Halil İnalcık'la yapan Ortaylı, "Tanzimat Sonrası Mahalli İdareler" adlı tezi ile doktor, "Osmanlı İmparatorluğunda Alman Nüfuzu" adlı çalışmasıyla da doçent unvanı aldı.
Gezgin yanıyla da bilinen İlber Ortaylı, Paris, Berlin, Viyana, Moskova, Roma, Münih, Strasbourg, Yanya, Sofya, Kiel, Cambridge, Oxford ve Tunus'taki üniversitelerde misafir öğretim üyeliği yaptı.
Osmanlı'daki sosyal, kültürel ve idari konuları içeren birçok eser kaleme alan İlber Ortaylı, profesör unvanını 1989'da alırken, bir süre Topkapı Sarayı Müzeler Müdürlüğü Başkanlığı görevini yürüttü.
Göksel Baktagir
Kanun icrasında diğer tekniklerin yanı sıra, özellikle sol el için geliştirdiği teknikle dikkatleri üzerine çeken, temelde bir Türk müziği enstrümanı olan kanunun açısını New Age, Caz gibi diğer müzik türlerine doğru genişleterek evrensel bir senteze ulaşan ve icracı, yorumcu ve bestekâr kimliğiyle müziğin pek çok alanında kemale ermiş bir kabiliyet olarak temayüz eden, ruh dinginliği telkin eden tarzını kitlelere sevdiren Göksel Baktagir’e, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verilmesi kararlaştırıldı.
Kırklareli’de 1966'da doğan ve müziğe sekiz yaşında, babası Muzaffer Baktagir'in gözetiminde başlayan Göksel Baktagir, 1988'de İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı'ndan mezun oldu.
Baktagir, Tanburi Necdet Yaşar yönetimindeki Kültür Bakanlığı İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu'na girdi ve "Necdet Yaşar Ensemble" ile çeşitli ülkelerde konserler verdi.
Son yılların en önde gelen kanun icracılarından biri kabul edilen ve hem solo hem grup çalışmalarıyla yurt içi ve dışında birçok konser veren Baktagir, kanun enstrümanının bakış açısını New Age, Caz gibi diğer müzik türlerine doğru genişlemesine büyük katkılar sağladı.
Yavuz Turgul
Türk Sinemasının siyasi ve kültürel ayrışmalar yaşadığı çalkantılı dönemde ısrarla nitelikli filmler çeken, sinemanın komedi ve dram gibi birbirinden farklı alanlarında iz bırakan senaryo ve filmleriyle kendisinden sonra gelenlere öncülük eden, senarist, yazar ve yönetmen olarak çok yönlü kişiliğiyle Türk sinemasına kimlik kazandıran Yavuz Turgul’a, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verilmesi kararlaştırıldı.
İstanbul'da 1946'da dünyaya gelen Turgul, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü'nü bitirdikten sonra gazetecilik yapmaya başladı ve uzun yıllar haftalık "Ses" dergisinde çalıştı.
Sinemacı Ertem Eğilmez'in yönlendirmesiyle 1976'da Arzu Film'e senaryo yazmaya başlayan Turgul, ilk kez "Sultan" filminin senaryosuyla dikkatleri çekti.
Turgul, "Çiçek Abbas" ve "Züğürt Ağa" filmlerindeki başarılı senaryo çalışmalarıyla adından iyice söz ettirdi ve 1980'de reklam sektörüne geçerek metin yazarlığı yapmaya başladı.
Ardında başarılı bir reklamcılık kariyeri bırakan Yavuz Turgul, Ahmet Muhip Dıranas'ın "Fahriye Abla" adlı şiiri üzerine çektiği filmle 1984'te yönetmenliğe ilk adımını attı.
Sonrasında "Muhsin Bey", "Gölge Oyunu" filmlerinde büyük başarı sağlayan yönetmenin en ilgi gören filmi 1996'da Şen ve Uğur Yücel'i başrollerde buluşturan "Eşkıya" oldu.
Bu film, ilk kez Türkiye'den yabancı film dalında Oscar'a aday gösterilirken, daha sonra senaristliğini ve yönetmenliğini üstlendiği "Gönül Yarası" filmi de Oscar adayı seçildi.
İsmi, birçok filminde başrolü üstlenen Şener Şen'le özdeşleşen Turgul, Kasım'da vizyona girecek son filmi "Yol Ayrımı"nda da Şener Şen'le çalıştı.
Ali Toy
Geleneksel sanatların yeni nesil sanatçılar eliyle tekrar fark edildiği bir dönemde, olgunluk çağında modern mimari ile hat sanatını aynı güzellikte buluşturmayı başaran, tasarımlarındaki kendine has yalın, etkili ve dengeli üslubuyla geleneksel hat sanatımıza bir bakıma yeniden can suyu veren Ali Toy’a, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verilmesi kararlaştırıldı.
Hat sanatı ile mimari tasarımı aynı potada eritmeyi başaran Ali Toy, Kütahya'da 1960'ta doğdu.
Tasarımlarındaki kendine has üslubuyla dikkati çeken Toy, İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nden mezun oldu ve Yıldız Üniversitesi'nde Röleve-Restorasyon dalında yüksek lisans eğitimi aldı.
Toy, 1985'te Prof. Dr. Ali Alparslan ile tanışarak talik hat üzerine dersler almaya başladı ve 3 yıl sonra "talik hat"tan icazet aldı. Sonrasında hattın farklı türlerinde de çalışan sanatçının hat eğitimi tam 21 yıl sürer ve Alparslan'la olan beraberlikleri, hocanın 2006'daki vefatına kadar devam etti.
Her çeşit klasik hattı, modern hattı ve çizgiyi eserlerinde başarıyla kullanan Toy, yurt içi ve yurt dışında birçok sergiye katılırken, 28 kişisel sergiyi de sanatseverlerle buluşturdu.
Çalışmalarıyla cami duvarlarını da süsleyen Toy, yeni besmele tasarımları üzerinde çalıştı ve 50'ye yakın yeni tasarımı tamamladı.
Selahattin Kara
Her karesi bir resim estetiğine sahip olan “Aziz İstanbul”u fırçanın diliyle yorumlayan, ondaki saklı güzellikleri gönül gözüyle de hissetmemize imkân tanıyan, şehir ressamı olmanın ötesinde “İstanbul ressamı” olarak anılan ve kendine özgü tarzıyla ürettiği eserlerle yurt içinde ve dışında takdirler toplayan Selahattin Kara’ya, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verilmesi kararlaştırıldı.
Rize Çayeli'de 1958'de dünyaya gelen Selahattin Kara, 1978'de Atatürk Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü'nü bitirdi. Kara, 1979-1984'te resim öğretmenliği yaptı ve sonrasında serbest sanat çalışmaları yapmaya başladı.
Kara, sanat hayatı boyunca birçok performans gerçekleştirdi ve 200'ün üzerinde karma sergiye katıldı. Çalışmalarını 1984'ten bu yana İstanbul Ortaköy'deki atölyesinde sürdüren sanatçı, 30'un üzerinde ise kişisel sergi açtı.
Selahattin Kara'nın 2017 Mart'ta açılan ve Mehmet Çebi'nin koleksiyonundan oluşan "İstanbul Resimleri Sergisi"nin açılışına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.