Deniz ve Kum Misali

MERVE CAN
Deniz ve Kum Misali
 
Kılcal damardan ince, incir reçelinden tatlı, ermemiş çağladan acı, her saniyesiyle eğlenceli tüm saatleriyle sıkıcı bu yolda tek başına yürümek zordur. Hayatın istikrarlı aynı zamanda dengesiz hallerini yaşayacak, gözlerinden kıymet fışkıran, bastığı yerde kadir ağaçları filizlenen, paçalarından sevgi ve muhabbet süzülen bir yoldaş lazımdır. Kiminin yoldaşı ailesidir, kiminin parçalanmış ve ayakta duramayan hatıraları, kiminin ileriye dikmiş olduğu bakışlarında gizli hayalleri, kiminin yâri, kiminin öğretmeni…
 
Ayaklarını sıkıca yere sabitleyen, omurgasını çelikle kaplayan bir şeyler olmalıdır hayatta. Yaşama, gönlünün en güzel köşesinden güçlü bir mandalla tutturtan bir şeyler… Karşısına çıkan tepenin zirvesinde, nefesleri gözyaşlarıyla karışmışken elinden sıkıca tutup zirveye çekecek güçlü bir el gerek.  Ardından kalacak eserlere, zamanında fenerini tutmuş vazgeçilmez bir rehber. Kendine olan güveni, günlerce işkence görmüş birinin canı gibi çekildiğinde bedenine ruh olacak diri bir şeyler. Tüm renkler siyah beyazın gölgesinde ölürken rengârenk fikirler veren cıvıl cıvıl bir ilham kaynağı olmalı. Azim iskeleti kırıklarla dolduğunda, adım atmaya mecal kalmadığı anlarda sıvazladığı sırttan vücuda can gelmeli.
 
Karanlığın dibinde tortulandığını düşünürken gökkuşağı gibi açan pırıl pırıl esin pınarı lazım herkesin hayatına. Belirsizlikler içinde bocalarken, bulanıklığın içinden çıkarıp silkeleyecek, kendine getirecek berrak bir şeyler mesela. Kalemi kıpırdamadığı zaman üstadın bir demet bakışı yahut bir tutam sesiyle, kalemi bir şehre yetecek kinetik enerjiyle dolmalı. Her hücresi ve duygusuyla hantallaştığı sıkıntının yeni ufuklara kanat açmak için ayak bağı olduğu vakitlerde, tüm gereksiz fazlalıkları alan berberidir bazen ilham fışkıran kaynağı. Patikadan emin olunamayan zamanlarda koca bir fener olup tüm eğimleri, engelleri, dönemeçleri gösteren bir ışıktır. Her şey bitti derken ümitsizliğin göbeğinde yepyeni bir başlangıç koparmasını bilen dirilişin simgesidir.
 
Yarının ışığını göremediğinde kafa kafaya verip kendi ışığını yaratmasına yardımcı olan melektir. Menzil bulanıp belirsizleştiğinde hatları kesin hayallerle keskinleştirir. En önemlisi de, deniz ve kum olan yoldaşların, hiçbir kasırgada sıska bir saman çöpü gibi savrulup gitmemeleridir. Kişi kendi mevcudiyetinden şüphe etse bile yoldaşının sağ olduğundan, yanı başında olduğundan emin olmalıdır. Hiçbir zaman gözler buğulanmamalı,  atılan adımın arkasının geleceği şüphe götürmemeli. Yürekler güvenle dolup taşmalı. İşte o zaman adı tam manasıyla yoldaş olur. Her yolda olanın yoldaş olması da oldukça zordur…
 
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir