MEHMET ZEKİ DİNÇARSLAN
Depreme Ağıt
nisan, koyu bulutlar gibi çöktü üstüme
mayıs, zaten bayrak yarışçısıydı
acımasız
kaybolan giden zamanımın hırsızları hepsi
enkaz altında kalan hatıralarımın katilleri
bu şubat olmasaydı misal
kalbimin ürkek atışlarını saymıyor olurdum bugün
bugünün çarşamba olduğunu bilirdim mesela
ya da perşembeyse perşembeydi
ama ben şimdi tüm hallerimle savaş artığı
tüm zamanlarımla deprem kaçkınıyım
ne aylardan anlarım ne günlerden
esaret altında çile dolduran bir bahar
sonraki esaretlerin habercisi olan yağmurlar
belki gelmeyecek yazın iklim esintileri
hepsi bu kadar
şubat, ah şubat sensin esas katil
sensin asıl acımasız, perde arkasındaki zalim
sade benim değil binlerce vatansızın sebebi
sade benim değil binlerce hayatsızın sebebi
sade benim değil binlerce hanesizin sebebi
gerçek suçlu sensin, yıkıp gittin alemi
şimdi bu kalabalıklar bilmese de derdimi
derdim betonun beton, taşın taş olması
demirin demir gibi, insanın deli gibi davranması
demir demirken insan deli olunca
demir deliverirmiş insanı, anladık
beton betonken, insan hırsa yenik düşmüşse
beton eziverirmiş insanı, anladık
bir gün gelecek, unutulacak elbet tüm olanlar
insan nisyan ile malul ya, insan mağlup olacak hastalığına
ne şubatlar hatırlanacak ne mayıslar
ne de tüm bu çekilen acılar
o gün yine demir galip, yine beton galip gelecek ya
yine de ders almayacak insanoğlu, ne acı
ağustoslar, şubatlarla kol kola
on yediler altılarla el ele
"asıl katil insandır" diye bağıracaklar