Simply Red
ve La Luz
Dünya Sanatçıları
Türk Çalgıları
Kullanıyor
Pink Floyd, Simply Red ve La Luz gibi dünyaca ünlü müzisyen ve müzik gruplarının da içinde bulunduğu dünya sanatçıları Türk Çalgıları kullanıyor.
Türk enstrüman üreticileri, son 10 yılda yaklaşık 100 milyon dolarlık ihracat yaptı.
Yerli atölyelerde el yapımı tekniklerle üretilen çeşitli türdeki müzik aletleri, hem yerli hem de uluslararası pazarlarda büyük ilgi görüyor.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türk enstrüman üreticileri son 10 yılda 100 milyon dolara yakın müzik aleti ihraç etti. Başta Almanya ve ABD olmak üzere Hollanda, İsviçre, Güney Kore ve Kanada gibi ülkelere enstrüman ve enstrüman aksamı satıldı.
Türkiye, özellikle telli müzik aletleri ile vurmalı çalgıların ihracatında öne çıkıyor.
1623 yılında zil yapımına başlayan Zildijan ailesinin temsilcilerinden mesleği öğrenen ve 1996 yılında İstanbul Mehmet Zilleri'ni kuran Mehmet Tamdeğer, ürettiği zillerin yüzde 95'ini ihraç ediyor. İstanbul Mehmet tarafından üretilen ziller, orkestralarda davul ve perküsyon setlerinde tercih ediliyor.
Mehmet Tamdeğer, ürünlerinin Simply Red, La Luz, Marco Mendoza, Horacio Hernandez, Rick Latham ve Erik Smith gibi dünyaca ünlü müzisyenler tarafından tercih edildiğini belirtti.
"İstanbul Mehmet" markası altında üretilen zillerin dünyanın 50 ülkesinde satıldığını söyledi.
Tamdeğer, yıllık 25-30 bin zil üretim kapasiteleri bulunduğu ifade etti. "Öne çıkan en önemli özelliğimiz, ürünlerin tamamen el yapımı olmasıdır." dedi.
Firmalarının dünyadaki sayılı zil üreticilerinden biri olduğunu vurgulayan Tamdeğer, Türkiye'nin, zil üretimi açısından dünyadaki en önemli merkez olduğunu söyledi.
1900'lü yılların başında Üsküp'te kurulan ve 1930'da Türkiye'ye taşınan Zeynel Abidin Cümbüş firması da kendi icatı olan cümbüşü üretip satıyor.
Firma yöneticisi Abidin Alihan Cümbüş, cümbüşün, yerli ve yabancı pek çok müzisyen tarafından tercih edildiğini söyledi. "Ara Dinkjiar, Pink Floyd ve David Gilmour gibi dünyaca ünlü müzisyenler, enstrümanlarımızı farklı müzik türlerinde kullandılar." dedi.
Cümbüş, ürünlerinin hem doğu hem batı müziğinde kullanılabildiğini söyledi. Firmalarının bağlama, darbuka ve davul gibi farklı enstrümanlar da ürettiğini, son yıllarda ihracat grafiklerinin arttığını belirtti.
Cümbüş, Avrupa ve Amerika'yı darbuka ile tanıştırdıklarını anlattı. Yıllık 60 bin civarı enstrüman üretim kapasitelerinin bulunduğunu söyledi.
Cümbüş, Türk firmalarının uluslararası müzik piyasasında ancak Türkiye'ye has enstrümanlar üreterek ve kaliteden ödün vermeyerek tutunabileceklerini belirtti. Sektörün ithalata bağımlı olmaması ve ihracat etkinliğinin artması için teşviklerden faydalanması gerektiğini söyledi.