FUNDA GÖKÇEN
Düş Hırsızı
Varlığım hiçliğe en kalın urganlarla bağlanmış.
Üzgünüm bayım!
Sevgim öfkemle yaşıt…
Üzgünüm bayım!
Sevgim öfkemle yaşıt…
Üzgünüm!
Cümlelerinizin ezberi yok belleğimde.
Lügatim kendini tecrit etmiş dünyanızdan.
Bir esrik söz, bin asırlık yangınlar var yüreğimde.
Cümlelerinizin ezberi yok belleğimde.
Lügatim kendini tecrit etmiş dünyanızdan.
Bir esrik söz, bin asırlık yangınlar var yüreğimde.
Üzgünüm bayım!
Ceplerinize doldurduğunuz adamlığınız kadar eskimiş elbiselerim
Ceplerinize doldurduğunuz adamlığınız kadar eskimiş elbiselerim
Ve ellerime tutuşturduğunuz günah kadar pâyidârım.
Evet suçluyum!
Masal kitaplarına inandığım
Masal kitaplarına inandığım
Hem de hayallerimi öpüp yüreğime sardığım için suçluyum.
Büyük kentlerin cebinden düşüp, tutunamadığım için eksiğim.
Ucuz hikâyelere sırtımı yaslayıp
Ucuz hikâyelere sırtımı yaslayıp
Ciğerlerimi günahla afyonlamadığım için eksiğim.
Üzgünüm!
Sıcak yuvalarınızdan düşler çaldığım için…
Dünyanıza sığınamayacağımı bilemedim.
Yüzüme çarpan kapılarda
Sıcak yuvalarınızdan düşler çaldığım için…
Dünyanıza sığınamayacağımı bilemedim.
Yüzüme çarpan kapılarda
Karanlığa hapsetmediğim için umudumu.
Acılarımı büyüttü kederim.
Umutsuzluğumu körükleyen deli yalnızlığımla
Umutsuzluğumu körükleyen deli yalnızlığımla
Dünyanızda yoktu yerim.
Ben sadece çok sevmiştim.
Çünkü adim kimsesizlikti.
Ben sadece çok sevmiştim.
Çünkü adim kimsesizlikti.
Ayrıcalıksızdı varlığım, çünkü böyle söylemişti Yaradan’ım.
Şimdi var oldukça yok oluyorum.
Şimdi var oldukça yok oluyorum.