Necati Sarıca’nın Şiir Oyun Roman Kitapları

Hüzün ve Bela
Kim Gördükleriyle
Yaşayabilir ki?
İmkânsızın Şarkısı
 
Necati Sarıca’nın
Şiir Oyun Roman
Kitapları Çıktı
 
Necati Sarıca’nın şiir oyun roman kitapları (3 Kitap) Gece Kitaplığı yayınlarından çıktı.
 
Hüzün ve Bela (şiir)
 
Seni sevenler yanar
Seni sevenler yakılır
Yoluna düşen susuz güllere
Hüzün defterinde yeni sayfalar açılır
Nasıl kıyarlar o gözlere
O gözlerle bir Resul bakışır
Ah Hüseyin aşkla sesleniyorum
Ah Hüseyin dertle sesleniyorum
Gözyaşı gözler için diyorum
Ya kalbim
Kalbimde yaraları çok derin
Ve onlar
Masumdular
Mazlumdular
Kesik başlarda konuşan dudaklar
Bağrı paramparça yaralı topraklar
 
 
Kim Gördükleriyle Yaşayabilir ki? (oyun)
 
Çok Cehennem Ya da 2. Sahne
Bütün simülasyonlarda bi baştan çıkarıcılıklar vardır. Gerçeğin bütün imgeleri için durumlar tam da böyledir. Gerçeklerle yaşamak yerine bu yüzden imgelerle yaşamak bize çekici gelir. Aşk şiirleri okuruz ve aşka âşık oluruz. Kolaydır rüzgârda sörf yapmak.  Leyla deriz, Hüzün der bela deriz. Aşk gelip kapıyı çalınca ve kerbela hayatın tam da ortasında beliriverince kaçıveririz. Aşk imgeleriyle o kadar çekici ve ayartıcıdır ki sahte hüzünler ikinci el insanlar yaratır. Birinci elden insan olmak ve aşkın deryasında, başka bir insanda boğulmak kahredicidir. Bir olmak istersin yalnızlığını ve çaresizliğini yaşarsın. Nefes alamadığında, yutkunamadığında ve göğüs kafesin yarıldığında jestsiz ve mimiksiz bir ağlamak vardır. Başladığında durduramayacağını bil ve kendini koru aşktan. Aşkolsun deme o yüzden… Aşkolsun deme o yüzden… Aşk olursa… Kahır olursun… Git işine” Yapısalcılık” yalan de. Tarih de Hukuk de. Sonuç; böyle işte…
 
 
İmkânsızın Şarkısı (roman)
 
“Ey!” dedim “Ey dünya, ey kader, ey!” Biraz askerceydi öldürüşüm, biraz aşk ve ihanetin çözülmemiş bilmecesi. Ele güne karşı ateş besledim içimde güneşe karşı. Ekmek ile kan arasına konan taşları gibiyim gurbetçiliğin. Kısa sürmüş uzun bir yolculuğun yolcusuyum şimdi. Köşede bir başımayım. Her gece son yatmam diye uzandığım ranzalarda bir başımayım. Saatlerle, çentik günlerle, aylarla bir başımayım. Kışa ve yaza hazırlığım olmadığı dört mevsimin solduğu akşamların ve sabahların olmadığı bu yerde tiyatroların sayımların ortasında görüş gününde bir başımayım. Üşümediklerimi, yanmadıklarımı bilemediğim taksitli satışlardan uzakta bir başımayım alıp başımı gidemediğim bu karanlık resimde.
 
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir