OSMAN EROĞLU
En Çok Sana Açılan Ellerine
Saçlarının kıvrımlarından uzanan sahillerin
ellerinden tutup
yalnızlığımı paylaşmak için
senden başka ne varsa sonsuza dek unutup…
Yalnız bir ağacın gölgesinde
bir başıma izlediğim vapurların çığlıklarını
hissedebilmek için
ve yağmurların dilinden anlayabilmek
martıların kanat çırpışlarında
yalnızlıkla çırpınışlarında
ağlayabilmek için…
Belki de seni seçmenin ince yoluydu
göğe teslim etmek bir büyük yalnızlığı…
Hangi ışığın senin ardın sıra sis
ardın sıra dağılır ve ürperir yüreğim
hüzün ağaçlarının sokak lambalarının
solgun sessizliğinden
yorgun usancım benim…
Kaldırımlarda çiğnenen izmaritler gibi sessiz kavrukluğumda
balıkların fısıltısı değer sanki kalbime
hangi balık çağırabilir ki seni bana
hangi balık yüzebilir sevgime…
Bugün ilk defa şiir kokan bir eli tuttum
sevginin yalnızlığını hissettim ilk defa
şiirin yalnızlığını…
Sonra bir berduşluğun bir başıboşluğun sokaklarında
savruldum durdum
saçlarının kıvrımlarından uzanan sahillere…
Savruldukça dün ve yarın
çamurunda boğuldum günahlarımın…
Bütün yollarından geçtim camilerin kiliselerin havraların
aldım sevdalıların bütün dualarını aldım
ama ben en çok sana açılan ellerine hasret kaldım…