VAHDETTİN YİĞİTCAN
Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmuş
Değerli okurlar,
1947'de İngiltere tarafından kurdurulan İsrail'in o tarihten itibaren gözü dönmüş yayılmacılığının altında yatan yegâne sebep, tahrif edilmiş Yahudiliğin Siyonist yorumu olan vaad edilmiş topraklar (arz-ı mevud) inancıdır.
Sanayi devrimi sonrası üzerinde güneş batmayan imparatorluk olarak tanımlanan İngiltere İkinci Dünya Savaşı sonrası Ortadoğu'daki gücünü korumak için kuruluşuna öncülük ettiği İsrail'e jandarmalık misyonu yüklemiş ve tam destek olmuştur.
Osmanlı Devleti’nin tarih sahnesinden silinmesi ile sahipsiz kalan Ortadoğu'daki Osmanlı bakiyesi topraklar üzerinde ne idüğü belirsiz gelenekten yoksun tarihi birikimi olmayan türedi devletçikler kurdurulmuştur.
Bunların en başında da İsrail gelmektedir.
İnsanlık tarihi incelendiğinde kendi peygamberlerine ihanet eden Yahudiler sığındıkları hiçbir ülkede saygın bir topluluk olmak şöyle dursun her yerde sevilmeyen hatta nefret edilen insanlar olmaktan öteye geçememişlerdir.
Yahudilerin İspanya'dan sürülmeleri, Almanya'da Hitler'in hışmına uğramaları haklarında en bilinen istenmeyen topluluk olduklarının tarihe düşülen şerhlerdir.
İstisna olanları hariç, aynı tornadan çıkmışlar gibi kendi içlerine kapanık ve olağanüstü gizemli bir topluluk olarak hep iğreti durmuşlardır. Sinik, sessiz ve son derece azimle ticari işlerinde istikrarlıdırlar.
Bu arada parasal işlerin uzmanı banker ve tefecilerdir. Faizden kazandıklarını yemezler İsrail'e gönderirler.
Lanetli topluluk olan Yahudiler içerisinde yaşadıkları milletlerin en uyumlu sessiz vatandaşlarıdırlar.
Onların en acımasız gaddar özellikleri İsrail sınırları içerisinde asıl yüzünü gösterir.
Sözde insan haklarını ve özgürlüğünü dil, din, ırk ayırımı gözetmeksizin savunan Amerika’nın Dış İşleri Bakanı Antony Blinken İsrail'e gider gitmez asıl yüzünü göstererek "Ben bir Yahudi olarak İsrail'e geldim" dedi.
Bu fakir sahnede gördüklerini ve aklının erdirdiklerini sizinle paylaşıyor.
Filistin cephesinin temsilcisi Hamas bu tarihi operasyonu hangi saikle yaptı bilemiyorum.
İsrail'i Amerika’yı ve tüm bir Batı cephesini tam anlamıyla kudurttu.
Zamanlamasının ne anlama geldiğini zamanla göreceğiz.
Ancak kuduran çevrelerin hiçbir kurala tabi olmadıklarını tüylerimiz diken diken olarak izliyoruz.
İsrail kundaktaki bebeklerden başlayarak tüm bir milleti katletmeye azmetmiş bir çılgınlık sergiliyor.
Amerika'sı, İngiltere'si, Fransa'sı, Almanya'sı hasılı tüm bir Batı Dünyası piyon İsrail'i koşulsuz destekliyor.
Bu durumu ibretle izliyoruz.
Hiçbir güç sonsuz değildir.
Bugünün güçlüleri gün gelecek güçlerini yitirecekler.
O gün geldiğinde bugün yaptıklarının hesabını nasıl verecekler?
Pir Sultan Abdal ne diyordu:
Yürü bire Hızır Paşa
Senin de çarkın kırılır
Güvendiğin padişahın
O da bir gün devrilir
Ben Musa'yım sen Firavun
İkrarsız Şeytan-ı lain
Üçüncü ölmem bu hain
Pir Sultan ölür dirilir