HAYRETTİN TAYLAN
Evini Arayan Salyangoz
evini arayan salyangoz gibi bulmuşluğun hoşluğundayım
uçurum kıyılarında gizleri keskinleşen taş bağrın canıyım
bilinmezliğim, sahipsiz hülyalarımda yeşertir olmayı
var gibiyim ertesi sonrası yokluğun kavli ve kavı gibi
kayıp zamanlardayım, akrebi ısıran elemlerin enlemindeyim
kurulan, kırılan, yıkılan, anlamın en güzel öznesiyim
çiçeğe, çocuğa, munisliğe mayalı ilkkezlerin şavkındayım
gel, kendini gör aşkın her zerresinde
hırpalandıkça güzel kokular salan fesleğen gibiydin
konuştukça güzel sözcükler sağan gül gibiydin
döküldükçe hep artan semizotu gibiydin
ağladıkça gözlerinde yeşeren ünlemlerin vicdan sefiriyim
içimde terk edemediğim her şeyin herkesin terkisin
ruhumu sızlatan her güzelliğin, her acının zerkisin
her şeyde anıları uyanan hasret baharının çiçeğisin
sukutuhayale uğrayan puslu geleceğin eleğinden geçtim
biteviye geçen anların, zanların, ziyanların sonrasındayım
bir gelincik kadar narin olduğu seçmek ve sevmek baharındayım
on sekiz bin alemi avuçlayıp ruhunun derinliklerine sunuştayım,
topuk sesinde taşınan topluluğu uyandırdığın mavi sondayım
nazende gönlümde yeşeriyor keşkeler ,imler, ihalar
sürgit bir sanrı ile sismik düşün çatısında çekimleniyorum
vâveyla yamalıyor sonrayı ve sükûnu
dudağı çatlayan çölleri öpen serabın sabrındayım
menziline varmaya yakın gözyaşlarında ıslanıyor hasretim
acziyetim fidesi yeşerir ruhumun en çok sızlanan yerinde
kuşun taşıdığı, zamanın aşırdığı, sensizliğin taşırdığı an’dayım
özgül türkünün sonuna sarılıyor kıssadan hissem
tutkulu bir rüzgârın savurduğu yolunun sevdaya salınışındayım