Fosforlu Elma 5.sayısında “Söz Ehliyet Tanımaz” sözünü kapağa taşımış ve soruşturma konusu olarak Yeni Türkiye Sineması’nda Uyarlama’yı ele almış. Talha Ulukır editörlüğünde, sinema yazarları Murat Ata, Suat Köçer, Zehra Ayçiçek, Serkan Baştimar’dan; senaristler Gökhan Yorgancıgil, Cihan Bozkaya’dan ve yönetmen Seyid Çolak’tan görüşler alınmış. Talha Ulukır bu soruşturmaya başlarken “Yeni Türkiye Sineması’nın özgün bir dil oluşturamaması uyarlamaları da etkiliyor ve bu nedenle hâlihazırda az olan uyarlama sayısında başarılı ürünler görmek de zorlaşıyor.” demiş.
Soruşturmada; “Uyarlamalar neyi karşılar? Karşıladığı şeylerin sinemaya etkisi nedir? Uyarlama ne ölçüde mümkündür? Eserden ne eksiltilir veya esere ne katar? Yeni Türkiye Sineması’nda uyarlamanın konumu/durumu nedir?” soruları cevaplandırılmış.
Sinema bölümünde ise Talha Ulukır, Tepenin Ardı; Deniz Çobaner ise, What If… filmlerini eleştirmiş.
Türkçede İlk: Felipe Alfau – Kimlik
Felipe Alfau’nun Kimlik (Identity) öyküsü, Türkçeye ilk defa Umut Câhid tarafından Fosforlu Elma için çevrilmiş. Yazarın arkadaşı Fulano’nun kendi kişiliğini, varlık sebebini bulma ve kimlik arayışının serüveni anlatılıyor öyküde. İspanya’nın Cacares ve Madrid şehirlerinde geçen olaylar dizisinin kendine bağlayıcılığı, akıcılığı ve merak uyandırması; öykünün çevirilmesinde ne kadar geç kalındığı gösteriyor. Türkçeye kazandırılan bu öykü, gerçek bir kimlik bulma ve varlık arayışı içinde olanlara iyi örnekler göstereceğe benziyor. Bir diğer çeviri ise Sevde Özen’in Farçadan tercüme ettiği, İbrahim Golistan ait Balık ve Çifti öyküsü.
Her Kurşun Mermi Değildir!
Çekirdek yazısında Hüseyin Dikmen genel olarak geleneğe, Batı’ya ve siyasete göre sanatın ve fikriyatın kendisini yönlendirdiğinden; bundan dolayı kendisine herhangi bir kurucu güç oluşturamadığından bahsetmiş. Özentilikten ve boş uğraşlardan geri durulması gerektiğini vurgulamış.
Çekirdek yazısından sonra şiir bölümü; Emir Gündoğdu’nun “Baştan Bir Sonra Sondan Bir Önce” şiiriyle açılıyor. Devamında Abdullah Enes Aydın, Fatih Korkmaz, Cengizhan Dilli, Kübra Şakar, Abdülkadir Sevinç, Recep Yılmaz, Mehmet Biter, Hüseyin Dikmen, Mehmet Şanlı, Hulusi Turhan, Hasan Hüseyi Candemir, Bilal Çağlar, Abdüssamet Cinli ve Mehmet Yavuz Çağlayan’ın şiirleri var. Tercüme şiirler kısmındaysa; Emre Susam’ın, Abay Kunanbayoğlu’nun “Gözümün Karası” şiirinin; Kazakça’dan, Zefir Ademi’ninse Abdullah Sidran’dan “Kitaplar” şiirinin Boşnakça’dan çevirdiğini görüyoruz.
Derginin bu sayısının deneme bölümünde; Melih Gündeş, Murat Gökdemir, Ebubekir Alan ve Aşk-ı Â’zam’ın imzaları var. Abdullah Enes Aydın ise “Varlığımız Kimden Aferin Almalı?” sorusunun cevabını aramış.
Yetişkin Kötü Ruhlarla İşimiz Var!
Derginin fikriyat bölümünün ilk yazısı olan Yetişkin Kötü Ruhlarla İşimiz Var! Abdullah Enes Aydın tarafından kaleme alınmış. Yazıda, sükûnet arayışının bizleri kötü ve yetişkin ruhlardan nasıl arındıracağından bahsediliyor. Fikriyat bölümünde diğer yazı Zeynep Sarıtoprak’a ait.
Arpacık bölümündeyse; Emir Gündoğdu ve Hasan Hüseyin Candemir’in yazılarını görmekteyiz. Ayrıca eleştiri bölümünde Kenan Yusuf Taşkın ve Merve Yavuz bulunuyor.
Kerkük’ten Can Azerbaycan’a
Fasılhane bölümünün ilk yazısında Nilüfer Göktaş Nermine Memmedova ve Sinan Seid’in müzik hayatına değinmiş. İkinci bölümde ise Cihan Eroğlu Alim Kasımov’un müzik hayatına ve Azerbaycan-Türkiye arası müzik köprüsünü ele almış.
Derginin ilerleyen sayfalarında Zübeyir Selman Işık’ın inceleme yazısı, Huriye Yılmazel’in hasbihâl bölümündeki Aganta İskota! yazısı bizi okuru karşılamakta.
Son iki sayıdır kitap incelemelerini sağlamlaştıran Fosforlu Elma’nın, 5. sayısında da bunu gözardı etmediğini görüyoruz. Bilal Çağlar’ın Mustafa Melih Erdoğan’dan Hangi Anahtar, M. Zahid Kaya’nın Mustafa Nezihi Pesen’den İstanbul’a Zikirle Girdin Mi Hiç?, Elif Karavaş’ın Doğukan İşler’den Rüya Kadar, Sâliha Özkan ise Mehmet Kahraman’dan Işıklar Açık Kalsın kitaplarını incelemiş.