HARUN KAYA
Götür Beni IV / Sesler Tenhâsına Gidelim
En sâkin yüzlerinle akşamda
Nemli bir gökyüzü
Mâhur bir ay bıraktın bağrıma
Gözlerim tan kızılı
Dilim ateş
Kimsin böyle kesretli
Düçeşmin düşürüyor geceyi
Gündüzlere ateş saçıyorsun
Okulları yakmaktan söz ediyorsun
Sonra susuyorsun çığlık atar gibi
Koşar gibi ovalarda
Kundaklar gibi ehramı
Akşamın ardında neyin var leylicân
Şehrin uğultusuna ansızın ses düşürüyorsun
Ateşlerden geçmiş
Eyyamdan, çarşılardan
Mezarlardan geçmiş bir ses…
Balçıkları pişiren bir bakışla ansızın
Durup şehrin meydanında od diyorsun
Büyük bir od tasvir ediyorsun
Kalanların saçlarına ak (saçlarım gibi)
Koşanların kalakaldığı ansızın
Kirpik kıpırdamaz güne az kaldı
Gözlerin bebeklerini düşürdükleri güne…
Mecâlsiz bekleyişlere dâir bal tadında şifâlı
Acı avazlar bırakıyorsun akşamda
Acı avazlar usulca yıkıyor duvarı
Yırtıyor yeni çarşısını eskimiş şehrin
Götür beni
Sesler tenhâsına gidelim