İSMAİL OKUTAN
Hangi Davanın Kara Sevdasında
Seni hangi ölümün yasları arasında
Hangi karanlığın yarasaları arasında
Hangi depremin fayları arasında
Arayacağımı bilemiyorum
Seni hangi baharın papatyasında
Hangi çölün harabeleri arasında
Hangi savaşın vahşet haberleri arasında
Bulacağımı bilemiyorum
Seni gecekonduların hangi yıkık odasında
Boynu bükük çocuğun hangi büzülüşünde
Hangi kederin yüzüme hangi gülüşünde
Arayacağımı bilemiyorum
Seni hangi umudun şahlanışında
Mazlumun hangi korku içinde yakarışında
Hangi tarihin kanlı kitabında
Bulacağımı bilemiyorum
Seni gecenin yıldız dolu hangi şafağında
Gönlümün sana susamış hangi dağında
Ölümün hangi güngörmüş ağıtında
Bulacağımı bilemiyorum
Seni hangi kadının korku dudağında
Bu ölü kentin hangi çıkmaz sokağında
Hangi dünyanın ölümle kurtuluşu arasında
Bulacağımı bilemiyorum
Seni sahibi ölmüş hangi kederin acısında
Hangi hayalin kırık camında
Göğsümü yalayan hangi gülün kokusunda
Arayacağını bilemiyorum
Bilemiyorum ki susacak mı bir gün göğün haykırışları
Bitecek mi tüyü bitmemiş duyguların kalbimde
Bitecek mi ezilmiş çocukların çığlıkları
Alacak mı bir gün hakkını çiğ düşmüş çiçekten kelebekler
Ama biliyorum ki sonsuzluğa kadar sürecek bu sevda
Seni yüreğimi yakan hangi hüznün alevinde
Hangi yıkık ve ıssız duvarın gölgesinde
Hangi ihtiyar çınarın cazibesinde
Hangi davanın kara sevdasında
Arayacağını bilemiyorum