Hey Pinokyo

AYŞE ÇELİKKAYA 
Hey Pinokyo
 
inzivaya çekilmiş sevinçlerim toprak kokuyor.
hey Pinokyo..
yanaşsan şöyle gölgeme
oysa uzak değilsin hiç öfkemden
zaten masumiyeti de kalmadı bu uzaklığının.
kalbimi fena hırpaladım, göremedin
hırpalandığımdan  fazla da değildi hani..
 
yürüdüğüm yollarda bastığım bu ayaklar kimin..
kamburu yük olan bir sırıtışı dişlesem
susmuş bir tabancanın namlusunda sürünüp,
harcasam üç kuruşu..
kırsam dünyanın kursağında belimi
bulaşsa sakalının akı kamburuna
bükülür mü ağzında ki gülüşün Pinokyo…
 
dedemin sakalında saklanır güneş göremezsin
her gün batmak için dünyaya.
varsa gücün hadi uyut rüyalarını gündüzlerde
ninniler fısıldayarak yastığına
masalları çek ayağının kirinden dürt ruhunu
çıkartıp fırlat hadi ceketini dedemin hırpani sakalına..
 
yollar geçerken ömrümden
bir şehri kurcalıyordu ölüm ve sesi çınlıyordu
gölgelerinde kaldırımların..
şehir ve insan diyordu dönmeli göğüne
yani kederlerine ve fazla yormadan niyetlerine..
kederlerinin boy verdiği kadar vicdanlarına belki
ve okşatmalı tenlerini saten musallalara…
 
hey Pinokyo…
kırsan dünyanın burnunu ve alamasa kokumu
uzatmasa gölgesini yarınlarımın
uzayıp uzayıp dolaşmasa yazgıma..
vazgeçebilmek de kazanmaktır oysa…
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir