BİRGÜL TEMUR
Hırçın Veda
Dağıldı inci taneleri gibi yıldızlar
ölüme seza bir vurgun gibi kanatlandı
ruhumda her bir cevher
Yalvardım bir sırra galebe çaldı varlığın
hırçın bir vedâya döndü buzdan gözlerin
karanlığı yerle bir etti dağınıklığım
Uzayan
bitmeyen bir sancının ortasında
hüznüme çırağ yaktın
acımın orta yerinde kıyamda
ruhumun hicranına
azabı bastın
Taşa kesmiş bir mabedin sahibi
ey üzdüğün kalbime acımayanım
Gururu yere vuran bir sevdadan
kaçamaz ayaklarım
her gidişinde yoluna düşer
zavallı gölgelerim
Ve nihayete döner yüzüm
ferdâ senin
yaşamak senin olur
Göçe durur şimdi içimde
sevginle mücella her inci
biter tavernaların
Hatıra teli al saçlarımdan
zülfüme dokun son defa
Toprağıma uğra durmadan
aşk’a cezbe duruşuma
yere vurduğun sevgime
kara çaldığın gözlerime
uğra
uğra, hiç durmadan…