“Susuz Yaz” Filmi
Hülya Koçyiğit
Türk Film Haftası’nda
Konuştu
Hülya Koçyiğit, Yunus Emre Enstitüsü tarafından Sırbistan'da düzenlenen Türk Film Haftası'na katıldı. Koçyiğit, bir dönem Osmanlı topraklarında bulunan bu ülkede olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da, Yunus Emre Enstitüsü tarafından 15-20 Eylül'de düzenlenen Türk Film Haftası'nda 11 film sinemaseverlerle buluştu.
"Aşk Tesadüfleri Sever" filminin gösterimiyle başlayan Türk Film Haftası kapsamında, "Türk İşi Dondurma", "Organize İşler 2", "Buğday", "Unutursam Fısılda", "Anons", "Ahlat Ağacı", "İşe Yarar Bir Şey", "Genç Pehlivanlar", "Sofra Sırları"ve "Susuz Yaz" filmleri gösterildi.
Koçyiğit, etkinliğin “Ustalara Saygı" bölümünde yer alan, 1963 yılında çekilen ve başrolünde oynadığı "Susuz Yaz" filminin gösterimine de katıldı. Koçyiğit, "Kültürel alışveriş ülke ve insanları birbirine yakınlaştıran, birbirlerini daha iyi tanımalarını sağlayan önemli bir adım. Umuyorum bu etkinliğin devamı gelir." dedi.
Koçyiğit, Toplumsal ilişkilerde sanat ve sporun önemine işaret etti: "Hepimiz aynı duyguları yaşıyoruz. Birçok ülke ağır savaşlarla o toprakların sahibi oldu, ama insanların arasındaki ilişki sınırları aşıyor." dedi.
Koçyiğit, sanatın Türkçe, İngilizce gibi dillere ayrılmadığını belirterek, sanatın kendine has ve insanı tanımlayan bir dilinin bulunduğunu belirtti.
Koçyiğit, Yunus Emre Enstitüsünün ülkeleri ve halkları birbirine yakınlaştırmak hedefiyle kültürel alanda oldukça önemli projelere imza attığını vurguladı. Sırp halkının Türk filmlerine gösterdiği ilgiden de son derece memnun kaldığını dile getirdi.
"Görünen ve tanınan bir sinema haline geldik"
Koçyiğit, "Susuz Yaz" filminin Türk sinemasının temel taşlarından biri olduğunu anımsattı. Yönetmenliğini Metin Erksan'ın üstlendiği bu filmin, Berlin Film Festivali'nden "Altın Ayı" ödülüyle ayrıldığını ve hiçbir zaman güncelliğini kaybetmediğini söyledi.
Bugünkü Türk sineması ile Yeşilçam arasında büyük farklılıklar olduğuna da dikkati çeken Koçyiğit, "Dün tamamen amatörce, sponsor ve devlet desteği olmayan bir sinemaya sahiptik. Bugün ise her türlü desteği alan bir sinemamız var. En önemlisi de devletin mali desteği." dedi.
Koçyiğit, bugün Türk yönetmenlerin festivallere katıldığını ve ödüller kazandığını belirtti: "Ortak yapımlar için çaba sarfeden, daha görünen ve tanınan bir sinema haline geldik." dedi.
Genç nesil sinemacılara Türk kültürünü iyi tanımaları nasihatinde bulunan Koçyiğit, "Sahip olduğunuz meslek uluslararası bir meslek. Kendinizi bir dünya vatandaşı olarak geliştirin. Yabancı diliniz olsun. Kendi kültürünüzü öyle iyi bilin ki bir Türk filmi yaptığınızı dünyaya ilan edebilesiniz." dedi.
Koçyiğit, Türk dizilerinin birçok ülkede ilgiyle izlenmesine de değindi. Gelişen, çağdaşlaşan ve şehir insanlarının hikâyelerini konu alan dizilerin ilgi gördüğüne dikkati çekti. Bunun, biraz da arz ve talep meselesi olduğunu dile getirdi. Koçyiğit, çekilen dizileri başarılı bulduğunu ve bunların Türkiye'ye ekonomik olarak da büyük bir getirisinin olduğunu vurguladı.