Iskandar Widjaja ve Itamar Golan Konseri

"Virtözler Müziği"
 
İstanbul’da
Iskandar Widjaja ve
Itamar Golan Konseri
 
Keman virtüözü Iskandar Widjaja ile "Hocaların hocası" olarak anılan piyano virtüözü Itamar Golan, Kadıköy Süreyya Operası'nda klasik müzikseverlerle buluştu
 
Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası'nın "Virtözler Müziği" serisinin ilk konukları, keman virtüözü Widjaja ve piyano virtüözü Golan oldu.
 
"İnanılmaz büyüleyici kişiliği ve sahne ışığıyla adeta dinleyicisini müziğinin içine hapseden ve çağının en heyecan verici kemancılarından biri" olarak adından söz ettiren Endonezyalı Alman keman virtüözü Widjaja ile "Hocaların hocası" olarak anılan Golan, konserde dinleyicilerine Bach'ın ünlü eseri Toccata ve Fugue'ün solo keman düzenlemesini, Grieg’in sonatını, virtüöz şovları içiren Eugene Ysaye, Cesar Cui, George Gershwin, Camille Saint Saens’in eserlerini sundu.
 
Widjaja ve Golan'ın konseri, klasik müzikseverler tarafından ayakta alkışlandı.
 
Keman virtüözü Iskandar Widjaja, Almanya'da doğup büyüdüğünü ve 3 yaşında keman çalmaya başladığını belirterek, 11 yaşında müzik kolejine gittiğini, sonrasında Berlin Sanat Üniversitesi'nden mezun olduğunu anlattı.
 
Türkiye'de ilk kez konser verdiğini ve bundan dolayı çok heyecanlı olduğunu vurgulayan Widjaja, "İstanbul'u çok seviyorum. Bundan önce de birkaç kez bulundum. Almanya'dan Endonezya'ya giderken Türk Hava Yollarını kullanıyorum. İstanbul aktarmalı yolculuklarımda İstanbul'da geziyorum. Tatil için de Antalya ve Bodrum'a gelmiştim." dedi.
 
Widjaja, klasik Türk müziğini yeni keşfettiğine dikkati çekerek, Türk besteci ve piyanist Fazıl Say, keman virtüözü Cihat Aşkın ve piyanist Ayşe Deniz'i dinlediğini söyledi.
 
Itamar Golan'la daha önce Norveç, Hong Kong, Myanmar, Malezya, Filipinler ve Endozya'da birlikte sahne aldıklarını belirten Widjaja, Türkiye'den sonra ise Yunanistan ve Endonezya'da tek başına konser vereceğini dile getirdi.
 
Keman virtüözü Widjaja, bir kemancı olarak piyanoyla beraber çalmanın oldukça zor olduğuna vurgu yaparak, sözlerini şöyle tamamladı:
 
"İstanbul Boğazı'nda Kız Kulesi'ne karşı keman çaldım. Menajerim beni oraya götürdü ve ben orada ünlü şarkı 'Üsküdar'a gider iken'i çaldım. Bunu kaydettik ve insanlar da cep telefonlarıyla çekmeye başladı. Ben de onlara bugün konserimiz olduğunu gelebileceklerini söyledim. Çok güzeldi. Türk müzikseverlerin çok sıcakkanlı olduğunu düşünüyorum."
 
Piyanist Itamar Golan da çok küçük yaşlarda piyano çalmaya başladığını anlatarak, "Müzik beni dünyanın farklı yerlerine getirdi ve tutkum, neşem, geçim kaynağım oldu. Bu yüzden tüm zorluklarıyla beraber müziği çok seviyorum." dedi.
 
İstanbul'da 7 ya da 8 defa sahne aldığını, müzikseverlerle buluştuğunu ifade eden Golan, Türk kültürüne ve müziğine çok yabancı olmadığını, ilk duyduğu yabancı dilin de büyüdüğü yer sebebiyle Türkçe olduğunu söyledi.
 
Golan, İstanbul'un büyüleyici bir şehir olduğuna da dikkati çekerek, Iskandar Widjaja ile müzikseverlere Johann Sebastian Bach'ın ve kuzeyli bestecilerin eserlerinden bir seçki hazırladıklarını ifade etti.
 
Piyano ve kemanın uyumunun çok güzel olduğunu vurgulayan Golan, "Keman ve piyano geleneksel ve tarihi ikilidir. Bence oldukça heyecan verici. Pandemi sürecinde müziğe ara vermiştik tekrar konserlere başladık. Ben salgının da insanlara çok şey öğrettiğini, en önemlisi küçük şeylerle mutlu olmayı öğrettiğini düşünüyorum." diye konuştu.
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir