ABDULBARİ KARABEYESER
İşten Atılanlara Dairdir!
Ne zaman arkadaşlık, komşuluk ya da işten atılanlara dair konular gündeme gelse Anton Çehov’un ”Eski Ev” hikâyesini anımsarım. Hikâyeyi ev sahibinin ağzından anlatır Çehov. Potuhin’in hikâyesi.
Potuhin, otuz ruble aylıkla noterde çalışan dini bütün, ağırbaşlı bir kâtiptir. Karısı, annesi ve dört çocuğu var. Ev sahibinin anlattığına göre kirasını zamanında öder. Gecikmesi halinde de bin bir özürle kusurunu affettirir. Bir de komşusu Yegoriç var. Yegoriç tamirat işleriyle uğraşan, biraz da müzik meraklısı vasat bir işçidir. Potuhin’e inat dini duyguları zayıf içki müptelası bir adamdır. İçmeden duramaz. Akşamcıdır yani!
Her şeyin yolunda gittiği bir gün noter sahibi, kâtip Potuhin’in işine son verir. Potuhin işten atılmasına çok içerlenir, çok kırılır. En çok kırıldığı nokta da yerine bir bayanın alınmış olmasıdır. Bu, Potuhin’in onuruna dokunur ve onu içine kapanık bir adam haline getirir.
Çocuklar, okul masrafları, evin kirası falan derken bütün bunlar Potuhin’i bir kerpeten gibi sıkar, toparlanmasına izin vermez. Annesi sağda solda gündelikçi olarak çalışsa da yetiştiremez; sıkıntılar, sorunlar, kiralar birikir, dağ gibi olur.
Bu günler, Potuhin’in iyi bir dosta ihtiyaç duyduğu günlerdir. Ama onun tek dostu içki müptelası Yegoriç’tir. Yegoriç onu yavaş yavaş kendi âlemine, içki sofralarına çeker. Potuhin içki sofralarına alışır alışmasına ama cebinde beş kuruş parası yoktur. O da çareyi evdeki eşyaları çalıp satmakta bulur. İçkiye para yetiştirmek zorundadır çünkü. Evvela okula giden oğlu Vasya’nın çuha elbisesinden dikili, saten astarlı paltosunu çalar ve devamı gelir. Evi bir huzursuzluk sarar; kavgalar, hır gür ayyuka çıkar.
Potuhin olanlardan dolayı çok üzgündür. Habire tövbe eder; bir daha içki içmeyeceğine, hırsızlık yapmayacağına dair kendi kendine sözler verir; oğlu Vasyan’dan özür üstüne özür diler, kirasını veremediği ev sahibinden iş ister ama bütün bunlar akşam Yegoriç’le karşılaşana kadardır. Ne içkiyi bırakır, ne de verdiği sözlere sadık gelir. Yegoriç’le gece yarılarına kadar içerler.
Nihayetin de paranın suyunu çektiği bir gece Potuhin’in titrek elleri annesinin şalına uzanır. Şalla birlikte evi terk eder. Bir daha ne o eve döner, ne de onu gören olur. Hikâyede böyle biter.
Evet, Potuhin’in hikâyesi burada biter. Ama işlerinden sorgusuz sualsiz atılanların, ekmekleri ellerinden alınanların, kötü arkadaş, kötü çevre ve kötü komşu kurbanlarının dramları devam ediyor vesselam.
İşten Atılanlara Dairdir!