
Önceleri fotoğraf sanatıyla ilgilenen Fransız sanatçı Anemya kitap sayfalarından yapılan eserleri görünce deyim yerindeyse ilk görüşte âşık olmuş kâğıtlan heykel yapma sanatına…
Sanatçının bütün esin kaynağı kendi hayatından, doğadan ve yaptığı gezilerden..
Anemya, bu sanata gönül verdikten sonra bütün pazar yerlerini eski kitap satan sahafları, eski eşya satan eskicileri gezmeye, kendi eserleri için malzeme aramaya başlamış. Yapacağı kâğıttan heykellerle tozlu raflarda unutulan kitaplara yeniden bir hayat vereceğini düşünerek…
Bulduğu eski kitapların sayfalarını kullanmadan önce öncelikle okuyan Anemya, okuduğu kitabın yazarının heyecanını hissetmeye, yeni eserinde o kitabın yazarının duygularını da aktarmaya çalışıyor. Tek bir eser için saatlerce çalışıyor, büyük bir titizlikle, büyük bir aşkla.
Anemya kendi eserlerinde çoğu zaman küçük ışıklandırmalar da kullanıyor. Bu ışıklandırmaları bambaşka bir hava veriyor eserlerine.
Mesela Emily Brontë'nin – Wuthering Heights romanını yansıttığı eseri…
Yine mesela Bakın bir Fransız yayını, Le Jardin adlı kitaptaki bahçeli evi, upuzun ağaçları bütün ayrıntılarıyla küçücük cam bir fanusun içine sığdırması…
Bir diğer eserinin esin kaynağı ve sayfalarını kullandığı başka bir kitap: The Diary of Ellen Rimbauer: My Life at Rose Red. Romandaki şüpheli konağın ağır havası öyle başarılı yansıtılmış ki esere bakıldığında bu hemen hissediliyor.
Bu saydıklarım birkaç örnek sadece, elbette Anemya’nın birbirinden güzel eserleri bunlarla sınırlı değil. Ancak ben saymaya devam etmeyeceğim. Bunun yerine iyisi mi siz aşağıdaki eserlere bir bakın. Umuyorum ki sizler de benim gibi Amenya’nın kâğıttan heykellerini seyre dalarken o eserlerin esin kaynağı romanları da adeta yeniden okumuş olacak, o romanların havasını yeniden soluyacak, sanatçıya esin kaynağı olan duyguları coşkuları içinizde hissedeceksiniz.