NECATİ SARICA
Kanıyor Masumiyetim
Yüzümde her sonbaharın insafına bıraktığım
Ziyan olayım diye
Vesikalık bir de fotoğrafımı
Parçalanan kimliğimden kopardığım
Kül topladığım
Kanser olmuş gül mevsimlerinde
Ziyan olayım diye
Bir zil sesiyle kurtardığım karanlık kuyularımda
Biten her ders sonrasında yılanların dilsiz şarkılar söylediği
Mazot kokulu sınıfların
Deniz yırtığı gibi son dersleri sonrasında
Son bir aldanış vaktidir diye
Uzun bacaklı kızlar sevdiğimiz
Sert içkiler içtiğimiz
Bir yere davet edilmeden çıktığımız sokaklarda
Kahrımızın ve soruların söylendiği
İçimde ağlayan trenler var dediğimde
Kapının önünde tütün kolonyası kokladığım
İmgesel aşkların harabesi bir pastane önünde
Ziyan olayım diye
Kapıları intiharlar zorlayan trenler yanıyor içimde
Hatıraların defterinde solan bir çiçek gibi bırakıldığım
Şizofreni derslerimde cevabım olsun diye
Kaybetmeyi seçtiğimde kendime
Bir kelime kadar yakınım sana
Bir kelime kadar uzaklarında
Mor bir alfabeden sökemediğim
Şiir midir bilmem
Şiirden midir
Cismim de yanıyor galiba
Ekmek ile kan arasına konan atları gibiyken gurbetçiliğin
Yüzümde her sonbaharın insafına bıraktığım
Kanıyor masumiyetim
________________________
necatisarca@gmail.com