Doğallığın Şairi
Ceyhun Atuf Kansu
Vefat Yıldönümünde
Anılıyor
Doğa ve doğallığın şairi Ceyhun Atuf Kansu vefat yıldönümünde anılıyor
Kansu, Etimesgut Şeker Fabrikası'nda görev yaparken kalp yetmezliği sonucu 17 Mart 1978'de vefat etmişti.
"Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum / Bütün çiçeklerini getirin buraya / Öğrencilerimi getirin, getirin buraya / Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer / Bütün köy çocuklarını getirin buraya" gibi unutulmaz dizelere imza atan şair Ceyhun Atuf Kansu vefat yıldönümünde anılıyor
Ceyhun Atuf Kansu; 7 Aralık 1919'da Bostancı'da dünyaya geldi. Küçük yaşta annesini kaybeden şair, 1921'de babasıyla Ankara'ya gitti.
Ankara Necatibey İlkokulu'nu 1932'de, Ankara Gazi Lisesi'ni ise 1938'de bitirdi. Kansu'nun ilk şiiri, lisede arkadaşlarıyla beraber çıkardığı "Filiz" adlı okul dergisinde, 15 Ocak 1938'de yayımlandı.
Ceyhun Atuf Kansu, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra Ankara Numune Hastanesi'nde çocuk hastalıkları uzmanı olarak çalıştı.
Halk dilinden ve söyleyişlerinden geniş biçimde yararlanarak, halkın özlem, sevinç, acı ve yaşama savaşını coşkulu bir biçimde dile getiren şair, tıp öğrenimi sırasında doğa, çocuk ve yurt sevgisini işlediği "Bir Çocuk Bahçesi'nde" ve "Bağbozumu Sofrası" adlı şiir kitaplarını yayımladı.
Kansu, Ankara Numune Hastanesinde çocuk hastalıkları uzmanı olarak çalışırken bir yandan da Altındağ Mahallesi'nde açtığı bir poliklinikte gecekondu mahallesi çocuklarına sağlık hizmeti götürmeye çalıştı.
İlk eserlerini hece vezniyle ve halk şiiri etkisiyle yazan Kansu, "Garip" akımına yakın bir anlayışı benimsedi. Başarılı şair, Orhan Veli etkisindeki bu dönemin ardından "toplumcu" anlayışla şiirler yazdı.
Ceyhun Atuf Kansu, şiirden beklenene ve neyin ele alınması gerektiğine ilişkin yaptığı bir açıklamada, şunları söylemişti:
"Şiir, insan olarak bireyin, kişisel birikimini sözcüklerle topluma taşıyan bir sanattır. Şiirden beklenen, bireylerle arasındaki duygu, duyarlık iletişimini sağlaması, bireyden gelen duyarlık birikimini bildiriye, herkesi ortak etmesidir. Şiir bu ortak duyarlıkta, bireyin tarih içindeki yerini, davranışını, tutumunu, bakış açısını anlatmalıdır. Bu, bireyle birlikte yaşanan bir toplum-tarih kesitini anlatmak, çağı anlatmak demektir."
Ankara Radyosunda yaptığı konuşmalarla tanındı
Şair ve yazar Kansu'nun, Turhal Şeker Fabrikası'nda çocuk doktoru olarak görev yaptığı 11 yıllık dönemde, "Yanık Hava", "Haziran Defteri" ve "Yurdumdan" isimli kitapları yayımlandı. "Bağımsızlık Gülü" adlı eseriyle 1965-1966 Yeditepe Şiir Armağanı'nı kazanan Kansu, "Sakarya Meydan Savaşı" kitabıyla da 1970-1971 Behçet Kemal Çağlar Ödülü'nü aldı.
Turhal'dan sonra sırasıyla Ankara ve Etimesgut şeker fabrikalarında doktor olarak görev yapan Kansu, 1959'da Ankara Radyosunda yaptığı Kurtuluş Savaşı, Mustafa Kemal ve Türk dili konuları üzerine konuşmalarıyla tanındı.
Kansu, Etimesgut Şeker Fabrikası'nda görev yaparken kalp yetmezliği sonucu 17 Mart 1978'de yaşamını yitirdi. Şairin ailesi tarafından 1986'dan beri her yıl "Ceyhun Atıf Kansu Şiir Ödülü" düzenleniyor.
Şiir Kitapları
Bir Çocuk Bahçesinde
Bağbozumu Sofrası
Çocuklar Gemisi
Yanık Hava
Haziran Defteri
Yurdumdan
Bağımsızlık Gülü
Sakarya Meydan Savaşı
Buğday, Kadın, Gül ve Gökyüzü
Devrimcinin Takvimi
Bir Ceyhun Atuf Kansu şiiri
CEYHUN ATUF KANSU
Dünyanın Bütün Çiçekleri
"Bana çiçek getirin,
dünyanın bütün çiçeklerini buraya getirin."
Köy öğretmeni Şefik Sınıg'in son sözleri.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Bütün çiçeklerini getirin buraya,
Öğrencilerimi getirin, getirin buraya,
Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer
Bütün köy çocuklarını getirin buraya,
Son bir ders vereceğim onlara,
Son şarkımı söyleyeceğim,
Getirin, getirin…ve sonra öleceğim.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Kir ve dağ çiçeklerini istiyorum,
Kaderleri bana benzeyen,
Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları
Geniş ovalarda kaybolur kokuları…
Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri
Hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin görün beni,
Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini
Bacımın suladığı fesleğenleri,
Koy çiçeklerinin hepsini, hepsini,
Avluların pembe entarili hatmisini,
Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın,
Aman Isparta güllerini de unutmayın
Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum.
Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Ben köy öğretmeniyim, bir bahçıvanım,
Ben bir bahçe suluyordum, gönlümden,
Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden,
Ne güller fışkırır çilelerimden,
Kandır, hayattır, emektir benim güllerim,
Korkmadım, korkmuyorum ölümden,
Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Baharda Polatlı kırlarında açan,
Güz geldi mi Kop dağına göçen,
Yörükler yaylasında Toroslarda eğleşen,
Muş ovasından, Ağrı eteğinden,
Gücenmesin bütün yurt bahçelerinden
Çiçek getirin, çiçek getirin, örtün beni,
Eğin türkülerinin içine gömün beni.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
En güzellerini saymadım çiçeklerin,
Çocukları, öğrencileri istiyorum.
Yalnız ve çileli hayatimin çiçeklerini,
Köy okullarında açan, gizli ve sessiz,
O bakımsız, ama kokusu essiz çiçek.
Kimse bilmeyecek, seni beni kimse bilmeyecek,
Seni beni yalnızlık örtecek, yalnızlık örtecek.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Ben mezarsız yaşamayı diliyorum,
Ölmemek istiyorum, yasamak istiyorum,
Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın,
Tarumar olmasın istiyorum, perişan olmasın,
Beni bilse bilse çiçekler bilir, dostlarım,
Niçin yaşadığımı ben onlara söyledim,
Çiçeklerde açar benim gizli arzularım.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Okulun duvarı çöktü altında kaldım,
Ama ben dünya üstündeyim, toprakta,
Yaz kış bir şey söyleyen toprakta,
Çile çektim, yalnız kaldım, ama yasadım,
Yurdumun çiçeklenmesi için daima yaşadım,
Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir.
Simdi sustum, örtün beni, yatırın buraya,
Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya.