İSA KARATEPE
Kent ve Şair
Paslı göğün yüzünde
Ahraz bir uykudan
Gözlerini aralayan düştü matemim
Mahzende naftalin kokusu
Sandıkta
Annemin elleri
Geçiyor penceremden tel tel
Kaşları terlemiş bir emekçinin
Buluta dokunan hüznü gibi
Süzülürken şu yağmur
Demli çay öncesi yalnızlığımın
Sandalyesinde oturan
Hasretten bir şiir
İkindi vakti
Sokak satıcısının sessizliğinde
Mutlu bir tebessümü anılarken
Masada kalem sesleri
Bardaktan önce mısralar
Gönülden önce çaylar biterdi
Ve bu kent
Şiirden çok öte bir şeydi