MÜŞTEHİR KARAKAYA
Korku Kapısı
korkak bir adamım arenada
kırmızıya çalanı bilirim ama
iri yağmur damlalarını
kapıları çalan bir bir
sarsılmanın tam ortasında
kıyısında şu kenar mahallenin
nisanları da bilirim mesela
hem on hem altı köşesini
yürümeden de düşmek ancak bana ait
sabrım geceyi beklemektir
gündüz kalemimdeki
boya değil kandır
mor kırmızı mor eflatun
mor felek
adı konulmayan bir sır
en derin kuyularda gizlidir
bir bahanedir saçaklarımdan dökülen
ha yağmur ha kar
en çok nisanları vurur şairler
neden
neden hep ıslaktır fal kağıtları
bu nisan da
yeni bir tarih değil
ya da bir milad
kardelenleri severim ben
her mart her nisan
gelip vursun diye
baş ağrıları
ey koşarken arkasına bakan
arenada korkak ama
kılıçtan kalemimle
ben aşkta
asi ve cengaverim
2 nisan 2012