NECATİ SARICA
Korkularımın Ve Çağların Yanılgısında
Korkularım çağların en büyük yanılgısı
Korkularım gelecek yılların sanrısı gezginlerden öğrendiğim
Birkaç gün önce birisine benzesem diye güneşte büyüttüğüm suları
Gizli heceler söylediğim çıplak bedenlerim sırasında
Sadaka verdiğim yoksulların alkışları
Şarkılar söylüyorlardı trafik lambası ışıkları altında evimiz diye
Son vermiştim ben masumiyete
Ve erken oluyordu baharlarım
Kadınları ağızlarından öldürüp tenimizde acı darbeleriyle
Zamanın ötesinde bir yerde yürürken ben bulutlar üstünde
Cennet tozları
Kar kuşlarının kanadığı
Kristalin sokaklarında
Sokakların kristaliyle boğulurken ben
Taşa yazılıdır kaderim
Sığınıp sığınıp geceye gecenin kanatlarıymış gibi
Terasta ölen kuşlarım uçuyormuş gibi
Sarsarken ta içimi yıkımlar
Öldürdüğüm kadınların cezasını çekiyormuş gibi
Paltomun altında gizlediğim bir küçük çocuk huyuyla
Suya bir taş atıp kırdığım oyuncaklarımı alıp geldiğim
Şehir yanarken
Sadece budur anlamlı olan deyip
Boyun eğişlere ve güce karnım tok
Bütün şehirlerden adımı silseler bile
Ve şehir yanarken
Savunmasız kuşlarım bir bir ölürken terasta
Türlü türlü binalar altında kaldığım
Ve bizlerden bazıları çıplak ayaklarıyla yürürken yolları
Çocukların kader taşlarıyla savaştığı
Çıplak ayaklarımızla yürüdüğümüz sokakları
Ve bizlerden bazıları sembolü kül ve çamur olan yakıyorduk sokakları
Kadınları öperek öldürdüğümüz korkuları
Tıpkı bir çocuğun yeni öğrendiği gibi konuşmayı
Öpsün bizi diye dudaklarımızdan sevdiğimiz
Buğulu camlara adımızı yazsınlar diye
Uçup gidecek kelimeler söylüyorum hece hece
Dağlara bakarak delirdiğimde
Asık yüzlü dağlara bakarak delirdiğimde
Kafeteryalardan başlayan hayat ile cam arkasında
Kalbimi sıkıca tutup yürüdüğüm
Okuldan döner gibi
Gökkuşağını kuşanmış erkekler gibi
Şimdi ben kollarımın arasında yaşıyorum
Kader taşlarıyla alnımı yaktığım
Şimdi ben korkularımın ve çağların yanılgısında
_______________________________
necatisarca@gmail.com