İSMAİL OKUTAN
Kuşlar Getirir Kokunu İçime
Canım oğlum Muhammet Üsame’ye
Kaç gece gördüm seni düşümde,
Titreyerek üşürken hüzünden
Kapımın önünde durup bakıyordun
Derin bakışların içinden bana
Yüzüne sürdüm yüzümü
Saçını okşayıp kokladım
Nasıl bir hız verdin ki ayaklarıma
Uçtum sana doğru hasrete sarılarak
Yollardan geçtim, dikenli yollardan
Acı dolu zamanlardan geçtim
Kalbim hüzün yuvası oldu
İçimi doldurdu ölüm duygusu
Yollardan, hep hüzünlere giden yollardan geçtim
Peşime düşen ölümlerden
Kızgın güneşte ısınıp kalbim
Kara asfaltta yandı
İçimi yakan yangınlardan geçtim
Alevlere sarılarak geçtim zamanı
Gözlerin yağmur yağdırır üstüme.
Yanardağlardan geçtim, ateş püskürten dağlardan
Göklerden geçtim kalbin gibi geniş göklerden
Kat kat acıların içinden geçtim
Küt küt diye atarken kalbim
Yollardan geçtim, sen kokan yollardan
Kalbim söküldü yerinden, sen gidince
Seni buldum bir yıldız cümbüşünün içinde
Yıldızlardan geçtim, yıldızlardan gözlerin gibi parlayan yıldızlardan
Yağmur yağmazsa toprağa ne olur?
Sen olmazsan kalbim de öyle olur.
Fırtına esince ağaçlara ne olur?
Ben de öyle oldum sen olmayınca dünyada
Ben biliyorum, çok iyi biliyorum,
Rüzgâr durursa kuşlar getirir kokunu içime
Ölüm de ölür göç vaktinde, biliyorum.
Yağmur yağmazsa toprağı sularım gözyaşlarımla
Kalbime ne olur sevgin olmayınca?
Senin gözlerin aydınlatır karanlık dünyamı
Rüzgâr durursa kuşlar getirir kokunu içime.
Gözlerini içime yıldız yaptım da döndüm
Adını bulutlara yazdım da döndüm gökten
Hasretin acısını verdin bana, kaç bin gece, kaç bin kez?
Canım oğlum seni görünce yandı içim
Eridi kalbim, ateşle, külle doldu ciğerlerim.
Canım oğlum hasretin tadını verdin bana
Vuslat olmazsa kalbim dayanır mı bu ayrılığa?
Kaç bin gülücük düştü yanıma sana ait olan?
Canım oğlum kaç bin kez duyumsadın seni, kaç bin gece?