Mehmet Akif İnan
Vefat Yıldönümünde
Anılıyor
"Mescid-i Aksa" şiiri gibi unutulmaz şiirlere imza atan şair ve yazar Mehmet Akif İnan vefat yıldönümünde anılıyor
1999’da Akciğer kanserine yakalanan İnan, tedaviden ümidin kesilmesi üzerine, Ankara’dan memleketi Şanlıurfa'ya dönmüş ve ramazana denk gelen 6 Ocak 2000'de Şanlıurfa’da vefat etmişti.
Mehmet Akif İnan; 12 Temmuz 1940'ta Şanlıurfa'da doğdu. Eğitim hayatına bu kentte başlayan İnan, lise son sınıfı okumak için 1958'de dayılarının bulunduğu ve hayatında dönüm noktası olacak Kahramanmaraş'a gitti. Öğrencilik hayatında aktifleşen İnan, aynı yıl bir grup arkadaşıyla ilk deneyimi olan Derya Gazetesi'ni çıkardı.
Liseyi bitirdiği yıl Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü kazandı ancak 2 yıl sonra okulu bıraktı.
Mehmet Akif İnan, 1960'ta Kahramanmaraş'ta şair, yazar, fikir adamı Necip Fazıl Kısakürek ile tanışarak hayatının dönüm noktalarından birini yaşadı.
Daha önce yarıda bıraktığı üniversitesine tekrar dönen İnan, öğrenim hayatını edebiyat, dergi, şiir ve yazarlıkla sürekli meşgul olarak sürdürdü. Bu sürede1962-1964'te Hilal Müessese Müdürlüğü yapan İnan, 1965 yılında evlendi. 1967'de İnan'ın tek çocuğu Şakire Banu dünyaya geldi.
Fikir adamı İnan, 1964-1969 yıllarında Türk Ocağı Genel Başkanlığı da yaptıktan sonra 1969 yılında Nuri Pakdil, Rasim Özdenören ve Erdem Beyazıt’la birlikte Edebiyat Dergisi'ni kurdu. Ardından 1969-1972 yıllarında Türk Taşıt İşverenleri Sendikasında uzmanlık görevinde bulunan İnan, ilk kitabı "Edebiyat ve Medeniyet Üzerine" adlı eserini 1972'de çıkardı. İlk şiir kitabını ise 1974'te "Hicret" adıyla çıkardı. 1976’da Cahit Zarifoğlu, Rasim Özdenören, Erdem Beyazıt, Alaeddin Özdenören ve Ersin Gürdoğan ile Mavera dergisinin kurucuları arasında yer aldı.
Ankara'da Gazi Eğitim Enstitüsünde 1977-1980 yıllarında Türkçe edebiyat öğretmenliği yapan İnan, bu dönemde eğitim enstitüleri için yazar Oktay Çağlar ile beraber "Yeni Türk Edebiyatı" adlı ders kitabını hazırladı. Daha sonra Ankara Fen Lisesi öğretmenliğine tayin olan İnan, vefatına kadar bu lisede öğretmenlik yaptı.
1985'te "Din ve Uygarlık" adlı denemeler kitabını çıkardı, ardından 1991'de "Tenha Sözler"i yayınladı.
Daha çok Edebiyat dergisinde çıkan yazıları ile, ayrıca 1977’de Yeni Devir gazetesinde Akif Reha imzası ve kendi adıyla yazdığı köşe yazılarıyla tanındı. 1998’de Kanal 7’de kültür ve sanat programı hazırlayıp sundu. Bazı ürünleri de Türk Ruhu, Türk Yurdu, Filiz, Yeni İstiklal, Hilal gibi gazete ve dergilerde yayımlandı. Divan ve halk şiiri geleneğinden yararlandığı şiirleriyle kendi kuşağının usta şairleri arasında gösterildi.
Mehmet Akif İnan'ın ölümsüz eseri ise 1979'da yazdığı "Mescid-i Aksa" şiiri oldu. İlk defa gazeteci yazar Akif Emre tarafından “Akıncılar” dergisinde yayınlanan şiir, kısa sürede ülke çapında büyük beğeni kazandı.
İslam’ın ilk kıblesi olması dolayısıyla dünya Müslümanlarının göz bebeği Kudüs'e yönelik İsrail'in saldırılarından duyduğu derin üzüntü, İnan'ın dizelerine yansıdı.
Bütün Müslümanların ruhuna hitap eden bu şiiriyle İnan, adeta tüm İslam coğrafyasının da ortak dili olma başarısını gösterip gönüllerde taht kurdu. İnan, bu şiirden dolayı Kudüs Şairi olarak da anıldı.
1982’de KASD Deneme Ödülünü aldı. 1995’te Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta yapılan Türkçenin Üçüncü Uluslararası Şiir Şöleninde kendisine Türkmenistan’ın ünlü şairi Mahdum Kulu Şiir Ödülü verildi.
İnan, sendikacılıktaki uzmanlık deneyimini, 1992'de kurduğu ve genel başkanlığını yaptığı Eğitimciler Birliği Sendikasına (Eğitim-Sen) taşıdı. Kısa sürede etrafında yüzlerce memuru bir araya getirdi. Bugün Türkiye'nin en büyük konfederasyonu olan Memur-Sen'i kurarak başına geçti. Vefatına kadar bu görevi yürüttü.
Gönül insanı İnan'a, sendikanın Ankara'da 1999'da yaptığı bir mitingin ardından soğuk algınlığı sonrası oluşan zatürre teşhisi konuldu.
Bir süre hastanede yattı ve akciğer kanserine yakalandığı ortaya çıktı. İnan, 1999'un Haziran'ında tedaviden ümidin kesilmesi üzerine Ankara’dan memleketi Şanlıurfa'ya döndü. İnan, ramazana denk gelen 6 Ocak 2000'de Şanlıurfa’da hayata gözlerini yumdu.
Eğitimci, şair ve yazar Mehmet Akif İnan, her yıl başta kurucusu olduğu Memur-Sen'in organizasyonları ve farklı kentlerdeki etkinliklerle anılıyor.
Eserleri
Şiir
Hicret (1972)
Tenha Sözler (1993)
Deneme-İnceleme
Edebiyat ve Medeniyet Üzerine (1972)
Din ve Uygarlık (1985)
Yeni Türk Edebiyatı (ders kitabı)
İslam Dünyası ve Ortadoğu (2009)
Siyaset Kokan Yazılar (2009)
Edebiyat, Kültür ve Sanata Dair (2009)
Aydınlar, Batı ve Biz (2009)
Mirası Kuşanmak (2009)
Söyleşiler (2009)
Bir Mehmet Akif İnan Şiiri
MEHMET AKİF İNAN
Mescid-i-Aksa
Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde
Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu
Varıp eşiğine alnımı koydum
Sanki bir yer altı nehr çağlıyordu
Gözlerim yollarda bekler dururum
Nerde kardeşlerim diyordu bir ses
İlk Kıblesi benim ulu Nebi’nin
Unuttu mu bunu acaba herkes
Burak dolanırdı yörelerimde
Mi’raca yol veren hız üssü idim
Kutsallığım belli şehir ismimden
Her yana nur saçan bir kürsü idim
Hani o günler ki binlerce mü’min
Tek yürek halinde bana koşardı
Hemşehrim nebi’ler hatırı için
Cevaba erişen dualar vardı
Şimdi kimsecikler varmaz yanıma
Mü’minde yoksunum tek ve tenhayım
Rüzgarlar silemez gözyaşlarımı
Çöllerde kayıp bir yetim vâhayım
Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde
Götür müslümana selam diyordu
Dayanamıyorum bu ayrılığa
Kucaklasın beni İslâm diyordu