"Ve Yalnızlık"
"Şizofreni Dersleri"
"Tanrı Ağladığında"
Necati Sarıca’nın
Üç Yeni Şiir Kitabı
Çıktı
Necati Sarıca’nın üç yeni şiir kitabı (Ve Yalnızlık, Şizofreni Dersleri, Tanrı Ağladığında) Gece Kitaplığı yayınlarından çıktı
Ve Yalnızlık
Ve yalnızlık; çöl gecesinde vurgun yemiş balıklar kadar yalnızlık
Ve yalnızlık; akan zaman içinde bir an zamanı durduran yalnızlık
Ve yalnızlık; yağmurlu bir günde güneşi özlemek kadar yalnızlık
Ve yalnızlık; konuşmak istediğimizde çıkmayan sesimiz kadar yalnızlık
Ve yalnızlık; Yusuf boylu kuyularda bir cücenin rüyası kadar yalnızlık
Ve yalnızlık; parmaklarımın ucunda kırılan karınca kalpleri kadar yalnızlık
Ve yalnızlık; maskeleri çıkarayım desem gerçek yüzüm kadar yalnızlık
Ve yalnızlık; kırk yıl ya da yedi yıl bir menzile eremeden tutmayan uykular içinde hep yalnızlık rengi bir fular taktığım kadar yalnızlık
Ve yalnızlık; bitirdiğim yollar yanarken ayak izlerimden, varamadığım yerlerden gelen esintiler içinde büyüyen bir yalnızlık
Ve yalnızlık; çobanlar gecenin saçlarını tararken kuzular uyanmasın diye, ben parmaklarımı bir bir kırıyordum ve kırıldı diyene kadar kaldığım büyük bir yalnızlık içinde
Ve yalnızlık; dolaplarda sakladığım şiirler hıçkırıklarıyla yanarken gece ve gecenin örtüsünü kaldırmak için düştüğüm bir yalnızlık içinde
Ve yalnızlık; ıssız bir istasyonda bırakılmış sefer sayısı olmayan bir tren kadar yalnızlık
Ve yalnızlık; geceleri camlara vuran kim diye uyandığım uykudan sonraki yalnızlık
Ve yalnızlık; her sabah uyandığım yorgun bir ezan sesi ile yaşadığım kadar yalnızlık
Ve yalnızlık; ip üstünde yürüyen cambazın ayağı kayarken yaşadığı kadar yalnızlık
Ve yalnızlık; bir içimlik bile tütün olmadan, sokakların kristali ve cehenneminde buz olan bir yalnızlık
Mahrem ve münzevi kelimelerde
Kırk rüyayı bir rüyada gördüğüm
Her yanım duman her yanımda bulutlar
Ve ben öksüz aklımın zoruyla
Çıldırtan matematiğin
Cebirin türevi uzaklarında
Yürüdüğüm bulvarlar dolusu
Sevdim ben seni
Kutsal adımlarla
Trenlerin sefer sayılarını unuttuğum
Kelimelerin sarsıldığı bir yerde
Bizden iyi şarkılar çıkar dediğim
Mahrem bir diline çevirmek için kendimi
Gecelerin yürüdüğü yerlere kadar
Sevdim ben seni
Kutsal adımlarla
Pavyon kapısında sarhoşların tekmelediği hamile köpeklerin karnındayım
Pavyon kapısında sarhoşların tekmelediği hamile köpeklerin kahrındayım
Çöpten ekmek toplayan çocukların yalın ayaklarında
Ayaklar altında
Durmuş saatin sarkacında biriken acı
Şizofren bir kuşun kanadında
Acının derin kuyusunda
Gecenin ta kendisiyim diye diye
Hayat nerede diye soran bakışlar altında
Zehirli bir ağıt gibi yükseliyor sesim içimde
Varoluşun en dibinde bir yudum su bekleyenlere koşuyorum
Karanlıklar büyürken içimde
Tanrı yardım istiyor bende
Ve nasırlaşmış acılar karşılıyor beni sokak başlarında
En çok da çıkmaz sokakların en çıkmazında
Hayat nerede diye soran bakışlar altında
Son anda bir koşuyorum
Tanrı yardım istiyor bende
Avcılar önünde yaralı bir ceylan gibi koşuyorum
Bir anlık bir sabah denizinde
Tanrı yardım istiyor bende