Neşet Ertaş Vefatının 7. Yılında Anılıyor

“Bozkırın Tezenesi'
Neşet Ertaş
Vefatının 7. Yılında
Anılıyor
 
Saz ve söz kültürünün Anadolu'daki en önemli ustalarından ünlü halk ozanı “Bozkırın Tezenesi" Neşet Ertaş vefatının 7. yılında anılıyor.
 
"Bozkırın Tezenesi" ve "Abdal Müzisyen" gibi lakaplarıyla da bilinen halk ozanı Neşet Ertaş, vefatının 7. yılında çeşitli etkinliklerle anılıyor.
 
İzmir'de 25 Eylül 2012'de hayatını kaybeden Neşet Ertaş, vefatından bir gün sonra memleketi Kırşehir'de son yolculuğuna uğurlandı.
 
Ozanın Bağbaşı Mezarlığı'ndaki kabri, yılın her günü ziyaretçi akınına uğruyor. Bozlak ustası için Eylül ayında anma etkinlikleri düzenleniyor.
 
Orta Anadolu Abdal kültürünün en önemli temsilcilerinden Neşet Ertaş'ın türküleri, Kırşehir'in cadde ve sokaklarında her gün yankılanıyor.
 
"Bozkırın Tezenesi"nin ismi ve temsil ettiği gelenek, Kültür Merkezi, Gönül Sultanları Kültür Evi ve farklı kurumların etkinliklerinde yaşatılıyor. Kültür Evi'ni ziyaret edenler, Ertaş'ın android heykelinde kendi sesinden eserlerini dinleme fırsatı buluyor.
 
Neşet Ertaş, mütevazı yaşamı, sevgi, saygı ve hoşgörüyü ön planda tutan tavırlarıyla hatırlanıyor.
 
Ozanın, her konserinden önce sevenlerine söylediği "Ayaklarınızın türabı, gönüllerinizin hizmetçisiyim" sözleri ise sevenlerinin hafızasından silinmiyor.
 
Anma etkinlikleri
 
Halk ozanı Neşet Ertaş, 24-25 Eylül'de ailesi, sevenleri ve müzik otoritelerinin katıldığı etkinlikle memleketi Kırşehir'de anıldı.
 
"Bozkırın Tezenesi"nin Bağbaşı Mezarlığı'ndaki kabrinde düzenlenen programla başlayan etkinlikler, Ahi Evran Camisi'nde okutulan mevlitle devam etti.
 
Etkinlikler kapsamında Abdal Topluluğu ve belediye mehter takımı, verdikleri konserlerde ozanın çok sevilen eserlerini seslendirdi.
 
Neşet Ertaş Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen "Geleneği İçinde Neşet Ertaş ve Sanatı" konulu panelde, "Bozkırın Tezenesi"nin yaşamı, felsefesi ve hatıralarıyla ilgili bilgi verildi.
 
Panelde Neşet Ertaş'ın oğlu Hüseyin Ertaş da bozlak ustası ile anılarını anlattı.
 
Kırşehir'in yanı sıra Türkiye'nin farklı şehirlerinde iki gün boyunca düzenlenen çok sayıda etkinlikle Ertaş, ölümünün 7. yılında yad edildi.
 
Neşet Ertaş, 1938'de Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesine bağlı Kırtıllar (Abdallar) köyünde doğdu.
 
İlkokul çağında önce keman, sonra da bağlama çalmasını öğrenen Neşet Ertaş, müzik hayatına saz üstadı babası Muharrem Ertaş sayesinde başladı.
 
Bozlak ustası, babası Muharrem Ertaş ile uzun yıllar Kırşehir başta olmak üzere Nevşehir, Niğde, Kırıkkale, Yozgat ve Kayseri'de adeta köy köy gezerek kendi deyimiyle düğünlere şenlik kattı.
 
Her Abdal çocuğu gibi doğuştan müziğe ilgisi olan, okuma yazmayı ağabeyinden öğrenen Ertaş, küçük yaşlardan itibaren bağlama çalarak kendini geliştirdi.
 
Neşet Ertaş, 1957 yılında gittiği İstanbul'da, babası Muharrem Ertaş'a ait "Neden Garip Garip Ötersin Bülbül" eseri ile ilk plağını çıkardı.
 
Halk tarafından çok beğenilen bu plağın ardından yeni plak ve kasetler çıkaran Ertaş, halk konserleri vermeye başladı.
 
TRT Ankara Radyosu'nda bir süre program yapan Ertaş, babasının karşı çıkmasına rağmen Ankara'da çalıştığı gazinoda tanıştığı Leyla isimli kızla evlenerek 3 çocuk sahibi oldu.
 
Rahatsızlığı ve çocuklarının eğitimi nedeniyle bir süre Almanya'da kalan, burada tedavi gören Ertaş, ara verdiği sahne hayatına 2000 yılındaki konseriyle dönüş yaptı.
 
Bozlak ustası, UNESCO tarafından Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında Yaşayan İnsan Hazineleri Türkiye Ulusal Envanteri'ne alınarak "yaşayan insan hazinesi" kabul edildi.
 
Kendini, özünü, hissettiklerini saza ve söze döken, eserlerinde Anadolu insanının sevinçlerini, kederlerini, acılarını dile getiren Ertaş'a, İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı tarafından 2011'de fahri doktora unvanı verildi.
 
Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanlığı döneminde kendisine teklif edilen "devlet sanatçısı" unvanını "Herkes bu devletin sanatçısı" diyerek kabul etmeyen ozan, Abdallık kültürünün son efsanesi olarak da biliniyor.
 
Kırşehir Ustalar Müzik ve Oyun Topluluğunun kurulmasına öncülük eden "Bozkırın Tezenesi", Abdal kültüründen gelen birçok mahalli sanatçının gelişimine katkı yaptı.
 
"Türkülerin Babası", "Anadolu Efsanesi" ve "Abdal Müzisyen" gibi lakaplarıyla da bilinen halk ozanı, 25 Eylül 2012'de İzmir'de tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Ertaş, bir gün sonra memleketi Kırşehir'de, kentin o zamana kadar hiç görmediği büyük bir kalabalıkla Bağbaşı Mezarlığı'nda toprağa verildi.
 
Ankara Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Parlak, Neşet Ertaş'ın hayatını ve eserlerini "Garip Bülbül Neşet Ertaş" adı ile iki cilt kitap halinde yayımladı.
 
Yaşamı boyunca yaklaşık 400 plak, onlarca kaset ve bir o kadar "long play" kaydetmiş olan Neşet Ertaş'ın, külliyatının önemli bir kısmı "Kalan Müzik Yapım" tarafından 16 CD halinde piyasaya sunuldu.
 
Türkülerinde yoğunlukla aşk temasını ele alan sanatçının bazı albümleri:
 
"Gönül Ne Gezersin Seyran Yerinde", "Kendim Ettim Kendim Buldum", "Kibar Kız", "Gel Gayri Gel", "Türküler Yolcu", "Gitme Leylam". "Kova Kova İndirdiler Yazıya", "Seher Vakti", "Polis Lojmanları", "Benim Yurdum", "Gönül Yarası", "Zülüf Dökülmüş Yüze", "Zahidem", "Gönül Dağı". "Ölmeyen Türküler 2", "Ölmeyen Türküler 3", "Sazlı Sözlü Oyun Havaları", "Niye Çattın Kaşlarını", "Yar Gönlünü Bilenlere", "Garibin Dünyada Yüzü Gülemez". "Altın Ezgiler", "Gurban Olduğum", "Ağla Sazım", "Hata Benim", "Mühür Gözlüm."
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir