Dünyasının
Başı Sağolsun
Fikir ve
Sanat Adamı
Şair ve Yazar
Nuri Pakdil
Vefat Etti
Fikir ve sanat adamı, şair ve yazar Nuri Pakdil vefat etti.
Kendisini devrimci bir Müslüman olarak tanımlayan Nuri Pakdil, 85 yaşında tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini yumdu.
Nuri Pakdil, üst solunum yolları enfeksiyonu nedeni ile önceki gün Ankara Şehir Hastanesi'ne kaldırılmıştı. 85 yaşındaki ünlü edebiyatçının tedavi gördüğü hastanede kalbi durmuştu.
Yapılan müdahale ile yeniden hayata dönen Pakdil yoğun bakım ünitesine nakledilmişti. Usta yazardan bugün acı haber geldi. Nuri Pakdil tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Pakdil'in cenazesi, yarın Hacı Bayram Camii'nde ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Taceddin Dergâhı'nda toprağa verilecek.
"Devrimci Selamlar"
Pakdil’in vefat haberini, sürekli yanında olan şair, yazar Necip Evlice sosyal medya hesabından duyurdu:
“Üstad Nuri Pakdil’den SON Haber! Üzgünüz ama Kutlu Cuma vakti huzura durdu. Kalbi durmadan 10 dakika önce gönderdiği selam emanetimizdedir…”
Büyük usta Pakdil'in vefatını Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Twitter hesabından, "Nuri Pakdil bey Hakk’ın rahmetine kavuştu. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum. Bir güzel insan daha göçtü… Mekânı cennet olsun" sözleriyle duyurdu.
“Edebiyatımızın en değerli şahsiyetlerinden biri”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da usta yazarın vefatı ile ilgili olarak Twitter'dan şu paylaşımı yaptı:
"Edebiyatımızın en değerli şahsiyetlerinden biri olan, Kudüs Şairi Sayın NuriPakdil Beyefendi'ye Allah'tan rahmet, sevenlerine başsağlığı diliyorum.
Mekânı cennet olsun."
“Devrimci bir yazarım”
Pakdil, verdiği röportajlarda kendini “Ben, antikapitalist, antifaşist, antinazist, antisiyonist, antisosyalist ve en önemlisi de Türkiye özelinde olmak üzere antifiravunist bir bilince ve iradeye sahip devrimci bir yazarım” diye tanıttı:
“Benim devrimciliğimin temelini, İslâm dinine olan sarsılmaz bağlılığım oluşturur. İslam dini kıyamete kadar sürecek sürekli devrim anlayışını öngörür.
Yeryüzünde zulüm, haksızlık, adaletsizlik var olduğu sürece, bu zulmün, bu haksızlığın, bu adaletsizliğin kaynağı olan egemen güçlerin yok edilmesi için, Müslümanların devrimci mücadelesi de sürecektir. Kirli mülkiyete karşı, kara siyasaya karşı devrimci savaş kesintisiz sürecektir. Çünkü İslam dini bunu öngörmektedir.”
Pakdil 81 yaşında Mescid-i Aksa'yı ziyaret etti
Kudüs üzerine şiir ve yazıları bulunan şair ve yazar Nuri Pakdil, 81 yaşında ilk kez Kudüs'e gelerek Mescid-i Aksa'da Cuma namazı kıldı.
“Yazı yazmak bir bakıma savaşmak”
Pakdil, “İslâm dini özgürlükçüdür, ilericidir, devrimcidir, bağımsızdır; sömürünün her biçimine karşıdır, başta anamalcılığa karşıdır, başta yabancılaşmaya karşıdır İslâm Öğretisi. İnsanın, yalnızca, 'emeğinin karşılığını yiyebileceğini' vurgular bu din.
Benim için yazı yazmak bir bakıma savaşmak demektir. Çünkü yazılarımda, her türlü putçuluğa karşı, her türlü yabancılaştırmaya karşı, her türlü sapmalara karşı vermekte olduğum savaş anlatılmaktadır. Yazılarımda kirli mülkiyet tutkusunun insanı ele geçirmesi anlatılmaktadır. Yazılarım, kapitalizme ve sömürü düzenine karşı bir tepkiyi, bir eleştiriyi ifade etmektedir” demişti.
Nuri Pakdil; 1934 yılında Kahramanmaraş’ta doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi.
Üniversite yıllarında Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç gibi sanatçı, edebiyatçı ve düşünürlerle yakın ilişkiler kurdu.
Şiir ve deneme türündeki ilk çalışmalarını Maraş’ta Demokrasiye Hizmet gazetesinde yayımladı. 1954-1955 senesinde henüz lisedeyken Hamle isimli dergisini yayınlamaya başladı. 1964 senesinde İstanbul’da, bir haftalık dergide sanat sayfaları düzenledi.
1969 senesinin Şubat ayında Edebiyat Dergisi’ni çıkardı. 1972 senesinde de Edebiyat Dergisi Yayınları’nı kurdu. Edebiyat Dergisi Yayınları’nın ilk kitabı Batı Notları’dır. Edebiyat Dergisi, yayın hayatına 1988 senesinde ara verdi. Edebiyat Dergisi Yayınları 1972-1984 yılları arasında 18’i Nuri Pakdil imzasını taşıyan toplam 45 kitap yayımlandı.
Paris ve Roma'ya gitti; gezi izlenimlerini Batı Notları adlı kitabında anlattı. Nuri Pakdil, Edebiyat Dergisi'nde yazanlara müstear isimler takması meşhurdu. Kendisinin de 16 farklı ismi vardı. En çok "Ebubekir Sonumut" adını kullandı.
“Özellikle yazılarının toplamında, kavramları bir vurgu olarak öne çıkardı: Yerli düşünce, yerli yazar, yerli edebiyat, Orta Doğu, Türk Ulusu, İslâm, Müslümanlar, özgürlük, emek, alın teri, direnmek, direnç, yerli halk, tarih bilinci, yabancılaşma, zaman, çağ, öz eleştiri, oruç bilinci, çağ ve çağın sorgulanması"
“Dostoyevski okumayanlara ehliyet vermemeli!” derdi.
Bir Yazarın Notları adlı eserinde aslında bütün amacını özetledi: “İnsan! Seni savunuyorum; sana karşı!”
Kasım 2014’te Necip Fazıl Saygı Ödülü’nün ilkini aldı. Aynı yıl yaptığı açıklamada “Muhafazakâr değilim, devrimciyim!” ifadelerini kullanarak, sağcı veya solcu olmadığını, “İslamcı” olduğunu söyledi.
Eserleri
Batı Notları (gezi-izlenim), 1972
Biat-I (deneme), 1973
Umut (oyun), 1974
Harikalar Tablosu (çeviri), 1974
Ay Operası (çeviri), 1975
Biat-II (deneme), 1977
Biat-III (deneme), 1982
Bağlanma (deneme), 1979
Put Yapımevleri (oyun) 1980
Bir Yazarın Notları-I (deneme), 1980
Bir Yazarın Notları-II (deneme), 1981
Kasırganın Çatırtıları (çeviri), 1982
Bir Yazarın Notları-III (deneme), 1982
Bir Yazarın Notları-IV (deneme), 1982
Kalbimin Üstünde Bir Avuç Güneş (oyun), 1982
Edebiyat Kulesi (deneme), 1984
Sükût Sûretinde (şiir), 1997
Derviş Hüneri (deneme), 1997
Arap Saati (deneme), 1997
Ahid Kulesi (şiir), 1997
Korku (oyun), 1997
Klâs Duruş (deneme), 1997
Arap Şiiri- Güldeste-I, 1998
Arap Şiiri- Güldeste-II, 1998
Kalem Kalesi (deneme), 1998
Osmanlı Simitçiler Kasidesi (şiir), 1999
Otel Gören Defterler-I: Çarpışan Sesler (deneme), 1999
Otel Gören Defterler-II: Yazının Epik Resmi Çekildiği Sırada (deneme), 2000
Otel Gören Defterler-III: Büyük Sorgu (deneme), 2001
Otel Gören Defterler- IV: Simsiyah (deneme), 2002
Otel Gören Defterler- V: Ateş Hattında Harf Müfrezeleri (deneme), 2003
Otel Gören Defterler-VI: Yazmak Bir Mucize (deneme), 2005
Bakır Dönemi (oyun), 2014
Belge (oyun), 2014
Günlük / Anna Grigoriyevna Dostoyevski
Günlük’ten/ Eugene Ionesco (çeviri), 2014
Bir Öldürme Töreni (oyun), 2014
Konuşmalar, 2014
Mektuplar I, 2014
Mektuplar II, 2014
Mektuplar III, 2014
Bir Nuri Pakdil şiiri
NURİ PAKDİL
Anneler ve Kudüsler
I
Güz suları bizim şehrin önünden akar
Kış savunması
Bizim şehir üs öbür şehirlere
Dakka şimdi bir doğu kamerası
Ölümü çeken
Geleceği parmakların bir bir gösterdi
Yeşil bir harmani dizlerinde
Çek denizi aradan
And anıtları koy
Eski çağ taşlarının üstüne
Yeni çağ silahları üstüne
Eylem öğlesi
Gül kurularını birbirine bağladık
Ekmeğimize bulaşan çağın hakkını
Kitabı açarak
Yonttuk
Soluğunda gül kokusu
Okunan ve bitmeyen bir sayfa
Gibi
Beni çeker bir girişime
Daha dinç ötede
Gerçekte olduğundan daha parlak
Yeresel
Otuzüç katlı bir yapı gibi
Damarlarımızda dolaşan kan gibi
Hamid çizgisi
II
At ipi atladı
Kitap soluyan atlar
Çocuk atı çağırdı
At çocuğu tanıdı
Denizi çek annemin başörtüsüyle ey sevgili
At geçer o zaman denizi
Bilirsiniz ormanlarla sonsuz bir at gelir
Görmüşsünüzdür çocukların rüyalarında da gelir
Biner ona
Sünnetçi
Cezayir’e atlarla gidilirdi
Babam atla bağa gelirdi
Yeni Ali
Paris’i atla dolaşacak
İyi binen ata
Bir solukta geçer Hazer’i
Yavaş yavaş ingiliz
Tuzağına düşer at süren yiğitlerin
III
Tûr Dağını yaşa
Ki bilesin nerde Kudüs
Ben Kudüs’ü kol saatı gibi taşıyorum
Ayarlanmadan Kudüs’e
Boşuna vakit geçirirsin
Buz tutar
Gözün görmez olur
Gel
Anne ol
Çünkü anne
Bir çocuktan bir Kudüs yapar
Adam baba olunca
İçinde bir Kudüs canlanır
Yürü kardeşim
Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin
(Ocak 1972)
IV
Narin bir üzüm anne yüreği
ağlaması çocuğun
çöl tülbent üstünde
sarar onunla anne yüreğini
Çocuk harita
anne çocuğun gözleriyle bakar
uyur çocuk
anne bekçi daim
Sokaklar dar mı
boğulur anne
bu atlar
geniş alan isterler
Çocuk koşar
ardından K da
insanın yüreğinde bir parça Kudüs vardır yani K
anne şimdi eline aldığı yüreğini yerine bırakır
Irmak yatağıdır
çocukların cepleri
bilmeyiz bütün ırmaklar sabahları
akşamları çocuk ceplerindedir
Erişince kelime beyi
çocuğun etine
pamuk gibi yumuşak olur o dağ
anneler her yerde o dağı ararlar
Dener çocuk
öndeki çocuk boynu mitralyözdür
toz kalktı mı ayaklardan
Alttaki çocukla birlikte ikisi de attır
Doğudan mı batıdan mı
yürüyen bir çocuk göreceğiz Kudüse
ben çok önce çıktım doğu’dan
anneler her yerde ararlar beni
Çocuk akdeniz görmüş
her ülkede bulunan
bir
K’dır
Büyüyor elinde bomba
bombanın gerçeği yumuk çocuk eli
ama çocuk
aykırı görülür ölüme
Ölüm de yasadır
artar K
annelere sunu günaydın
çocuk önder
(Kasım 1973)
V
Mavi ışın dolanır anne gömleğinde
bal arısı deniz suyu
tayfı çocukların
gözetir kudüsleri
Kar yağmaz uçar anne gözlerinden
anne eli ovadır
oynayınca çocuk
daha genişler
Kudüse şiir gömlek dikişi annenin
gösterir yönümüzü iğneden çıkan ipliğin konumu
kare ya dikdörtgen
annenin çocuk yanağındaki izi
Düşününce anne
kudüsler yakınlaşır
bir tanrı tanımazın elinde de
kudüs haritası bakar kudüs yaklaşımıyla
Kelime anne dişleri
kiminde otuz iki kiminde otuz üç kelime
çocuk bu kelimeleri
öğrenerek yaş alır
Tapınakla yürek arasında en canlı ilişki
yüreğimiz sıkışınca
anladık
el aksa’dan bir taş düşürülmüştür
İnsan
soyaçekim
göğe yansır umudu
baktıkça aynada
Ve çocuk gülünce
ışır el aksa
el aksa bilir ki
çocuk koyacak o taşı
Ki biraz kirazdır ki biraz silâhtır
çocukların
gözleri
parmakları
Getirince baba
kudüsü özümleyen ekmeği
yeniler anne andını
kirazın ve silâhın üstüne
Deniz kabartısıyla
aynı andadır anne andı ve çocuk solunumu
bilir baba
toprağı süren makinanın hüzünle kudüsü söylediğini
Ağıt yakışmaz
şiire ve çocuk yüzlerine
ki çocuk yüzleridir getirir bizlere
gereğini bağımsızlığın
İlerler zaman
kudüs koşusunda
ancak anlar
çocukların daim önde olduklarını
(Şubat 1974)